Ehl-i sünnet mezhebine ait olan bir kişi Mu'tezile alimlerine ait olan bir görüşü kabul edebilir mi? Kabul etmesi durumunda ne olur? Bir tefsir hocası "Bu normal durumdur" şeklinde açıklama yaptı. Diğer batıl fırkaların görüşlerine bakışımız nasıl olmalıdır?
Ehl-i sünnet ile ifade ettiğimiz mezhebler eşarî ve maturî mezhebleridir. Bu noktada iki mezhebin görüşü bizim için asıl bağlayıcı olandır. Bir kimsenin ehl-i sünnet olarak kendini niteledirdikten sonra bu mezhebe ait olmayıp da mutezileye yahut diğer batıl fırkalara ait olan bir görüşü benimsemesi doğru değildir. Çok sıkıntılı bir durumdur.
Örneğin ben ehl-i sünnetim diyip hem de "Kur'ân mahluktur, yaratılmıştır" demek doğru değildir. Zira ehl-i sünnete göre Kur'ân mahluk değildir. Yahut ehl-i sünnet olup "büyük günah işleyenler cennet ve cehennem arasında bir mevkîdedirler" demek Kur'ân ve sünnet çizgisinde olan fikir ve görüşlere aykırı olmak demektir. Bu itibarla kesinlikle dediğiniz tarz da bir şey kişinin itikadını tehlikeye sokacaktır. Bu gibi şeyleri mâkul göstermeye çalışan kimseler iyi niyetli değildir. Amaçları ehl-i sünnet gibi görünüp kişinin batıl fikirlerle itikadını sarsmaktır. Çok dikkatli ve temkinli olmak gerekmektedir.
Nasıl Şiâ'nın "imamlar masumdur, Hz. Ali takiyye yapmıştır, namaz 3 rekattır" vb. itikadlarını kabul etmiyorsak yahut Mürcie'nin kader anlayışını kabul etmiyorsak Mutezile'nin de hiç bir batıl fikrini kabul etmiyoruz. Nitekim zaten imamlarımız onların tüm görüşlerini aklî ve naklî delillerle çürütmüş ve yerine harika bir mezheb inşa etmişlerdir. Bizim itikadımız, görüş ve fikirlerimizde tek dayanağımız Kur'ân ve sünnettir. Kur'an ve sünnete en uygun açıklama ve deliller ise ehl-i sünnet imamlarının görüşleridir.
Nitekim Sevgili Peygamberimiz (sav) bu konuda bize şöyle buyurmuştur; “"Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak, bunların içinden bir fırkası ehl-i necat olacaktır.". Bunun üzerine sahabe efendilerimiz sormuşlar: "Yâ Resûlâllah, o kurtulan fırka hangi fırka olacaktır?" Kâinatın Efendisi (sav) şöyle cevap vermiş: "Benim sünnetimden şaşmayanlar kurtulanlardan olacaktır! Yâni Ehl-i sünnet ve cemaat mensuplarıdır."[1]
Ayrıca bakınız;
https://risale.online/soru-cevap/risalei-nurda-mutezileitizal-firkasi
https://risale.online/soru-cevap/mutezile-husun-ve-kubuh
[1] Tirmizi, İman, 18; İbnu Mace, Fiten, 17