“Cenâb-ı Hakk Ezelî’dir, Ebedî’dir. Evvel ve Âhir’dir. Hiçbir cihette ne zâtında, ne sıfâtında, ne ef‘âlinde nazîri, küfüvvü, şebîhi, misli, misâli, mesîli yoktur. Yalnız ef‘âlinde, şuûnunda teşbîhi ifade eden mesel var.“[1]
Ef‘âl (fiiller): Allah’ın kâinatta görünen icraatlarıdır. Yaratmak, Rızık vermek, Diriltmek, öldürmek...
Şuûn (şuunât): Allah’ın zatına ait, fiillerin kaynağı olan mahiyeti bizce meçhul olan ilahî mukaddes hallerdir.. İrade, tercih etmeyi gerektirir. Rahmet, şefkat ve ihsan edilmesine vesile olur.
Fiiller dıştaki tezahür için kullanılırken, şuûn ise daha derindeki ilahî münasebet ve yönelişler için kullanılır.
Allah’ın zâtı ve sıfatları hiçbir şeye benzemez. Biz aklımızla Allah’ın fiillerini doğrudan kavrayamadığımızdan Kur’ân’da ve Risale-i Nur’da meseller (temsil, misal) getirilir. Allah’ın bir anda her yerde hazır ve nazır oluşu, güneşin aynı anda binlerce aynada görünmesine benzetilerek akla yaklaştırılır. Allah’ın kâinatı idaresi, bir padişahın mülkünü yönetmesine kıyas edilerek anlatılır. Allah’ın ihsan ve rızık vermesi, şefkatli bir annenin yavrusuna süt vermesiyle tasvir edilir. Bu teşbihler hakikî benzetme değil, akla yaklaşma vasıtasıdır.
Hakiki bir benzerlik yoktur. Yani Allah’ın kudreti, ilmî, iradesi hiçbir mahlûkunki gibi değildir. Ama temsilî benzerlik vardır. Mesela, annenin yavrusuna şefkati, Rahmân ve Rahîm isimlerine bir işarettir. Ama Allah’ın rahmeti, annenin şefkatinden nihayetsiz/sonsuz derecede yücedir. Allah’ın zatında, sıfatlarında benzerlik yoktur. Ama fiillerinde ve şuunâtında mesel ile bir tür teşbih vardır. Yani mahlûkatta görülen bazı haller, Allah’ın fiillerine bir pencere açar. Bu pencere, hakikati göstermek için bir işaret, bir numune hükmündedir.
Allah’ın rahmeti, annenin şefkatine benzer (ama ölçüsüz derecede yüksektir). Allah’ın idare etmesi, sultanın hükmüne benzer (ama hakikatte benzersizdir). Allah’ın zatı hiçbir şeye benzemez. Ama fiillerini anlayabilmek için mahlûkatta temsilî benzerlikler ile anlatılır. Bu da bizim “hisse-i fehmimizi” artırmak içindir. Bunlar teşbih (benzetme) değil, temsildir.
Ayrıca lütfen bakınız:
https://risale.online/soru-cevap/mesnevi-i-nuriye-4
https://risale.online/soru-cevap/hayattaki-hisler-suunat-i-ilahiyeye-nasil-isaret-eder
https://risale.online/soru-cevap/cenab-i-hakk-a-aid-mukaddes-haller
[1] Bediüzzaman Said Nursi, Zülfikar, Altınbaşak Neşriyat, İstanbul 2013, s. 121