Soru

Hayattaki Hisler ve Şuunât-ı İlahiye

"Hayatta hissiyat suretinde kaynayan memzuç nakışlar, pek çok esma ve şuûnât-ı zatiyeye işaret eder, gayet parlak bir surette Hayy-ı Kayyumun şuûnât-ı zatiyesine ayinedarlık eder..." cümlesini izah edebilir misiniz?

Tarih: 29.05.2024 20:48:11

Cevap

Mükevvenat dedidiğimiz varlık âlemi Allah’ın isim ve sıfatlarının tecellisi ile meydana gelir. O isim ve sıfatların tecellisi olmazsa varlıkların ve özelliklerinin meydana gelmesi mümkün değildir. Nasıl ki aynadaki güneşin ışıkları, ısısı ve yedi rengi güneşin aynaya tecellisiyle mümkündür. Güneş doğmayacak olsa aynadaki güneşin ısı, ışık ve yedi renginden de bahsetmek mümkün değildir. Rabbimizin isim ve sıfatları tecelli etmeyecek olsa varlıklar ve onlardaki hususiyetler de yok olur.

Varlıklar içinde Allah’ın isim ve sıfatlarına en çok mazhar olan insandır. Hatta insan Allah’ın bütün isim ve sıfatlarını gösterebilecek bir aynadır. Allah’ın bazı isimleri maddi yaratılışımızı ve ondaki hususiyetleri meydana getirmiştir. Bu yaratılışımız ve özelliklerimizle Rabbimizin isim ve sıfatlarını, o isim ve sıfatların kaynağı olan Rabbimizin kendisine has olan şe’n denen hususiyetlerini kısmen anlarız. Mesela; biz yaratılışımızla Rabbimizin Hâlik olduğunu, görmemizle Basîr olduğunu, İşitmemizle Semi’ olduğunu,  yaratılan şekil ve suretlere bakarak Müsavvir olduğunu, Verilen nimetlerden Mün’im olduğunu, bize ve varlıklara verilen rızıklardan Rezzâk olduğunu anlarız.

Rabbimizin bazı isim, sıfat ve şuunuatı da vardır ki; Bizde duygular ve hisler şeklinde kendini gösterir. Mesela bizdeki merhamet duygusu ile Rabbimizin Rahîm ismini ve merhamet etme özelliğini, bizdeki sevmek duygusu ile Rabbimizin Vedûd ismini ve sevme özelliğini, Bizdeki öfkelenmek duygusu ile Kahhâr ismini ve kahredici özelliğini hatırlarız. Diğer bütün duygu ve hislerimiz de Rabbimizin bir isim sıfat ve şuunatından haber verir. 

Şuunat; Cenab-ı Hakk'ın sıfatlarının kaynağı olan kudsi ve ilahi işler ve haller denilebilir. Şuunâtın insandaki karşılığı, çok çeşitli kabiliyetler ve isti’dadlardır. Merhamet, adalet, sevmek gibi binlerce hisslerdir. Kabiliyet veya hissiyat gibi tabirler Cenabı Hak için kullanılması uygun olmadığından bunların hepsi şuunat olarak ifade edilir.

Bu konuyla ilgili Üstad hazretleri şöyle buyurur. “nasıl ki kusursuz bir kasrın mükemmel olan nukūş ve tezyînâtı, arkalarında bir usta ef‘âlinin mükemmeliyetini gösterir. O efâlin mükemmeliyeti, o fâil ustanın rütbelerini gösteren ünvanlarının ve isimlerinin mükemmeliyetini gösterir. Ve o esmâ ve ünvanlarının mükemmeliyeti, o ustanın san‘atına dâir sıfatlarının mükemmeliyetini gösterir. Ve o san‘at ve sıfatlarının mükemmeliyeti, o san‘at sâhibinin şuûn-u zâtiye denilen kābiliyet ve isti‘dâd-ı zâtiyesinin mükemmeliyetini gösterir. Ve o şuûn ve kābiliyet-i zâtiyenin mükemmeliyeti, o ustanın mâhiyet-i zâtiyesinin mükemmeliyetini gösterdiği gibi;[1]

 

[1] Tılsımlar Mecmuası, s 61.


Yorum Yap

Yorumlar