Dâru’l-Hikmeti’l-İslâmiye'nin kuruluş nizamnamesine göre kurumun içinde üç ana komisyon vardır.
1- Kelâm Komisyonu
2- Fıkıh Komisyonu
3-Ahlâk Komisyonu 1
Görüldüğü gibi hadis noktasında ayrıca bir komisyon yoktur. Fakat hadisle alakalı sorular da komisyonlar tarafından cevaplanmıştır. Bediüzzaman Hazretlerinin Dâru’l-Hikmeti’l-İslâmiye'ye girişi Tarihçe-i Hayat'ta şöyle geçmektedir:
Hz. Üstad’ın 1. Cihan Harbindeki kahramanlıklarını hayranlıkla takdir eden Enver Paşa, onun, Harbiye Nezaretinin (savunma bakanlığının) şeref üyesi olarak Dârü’l-Hikmetil İslamiye'de vazifelendirilmesi için Sadrazam Talat Paşa’ya teklif götürür. Sadrazam da, “Bediüzzaman büyük bir vatanperver ve kahraman bir fedaidir. Millet ve memleket uğruna fisebilillah hayatını vakfetmiştir. Dârü’l-Hikmeti’l-İslamiyeye namzeddir” der.2
Enver Paşanın teklifi Bediüzzaman Hazretlerinin Dârü’l-Hikmeti'l İslamiye'ye girmesinde ciddi bir rol oynamıştır. Ancak Bediüzzaman Hazretlerinin hadis alanındaki otoritesi, İstanbul âlimleri tarafından kabul edilmiştir. Bunun bir misali Şualar Mecmuası'nda şöyle geçmektedir.
Hürriyetten evvel (1907) İstanbul’a geldim. O zaman Japonya’nın baş kumandanı, İslâm ulemâsından dînî bazı suâller sormuştu. Onları İstanbul hocaları benden sordular. Hem çok şeyleri o münâsebetle suâl ettiler.3
Üstad Bediüzzaman Hazretlerine sorulan sorular ahir zamanla alakalı bir kısım hadis-i şeriflerdir. Bu hadise bizlere Bediüzzaman Hazretlerinin İstanbul'a daha yeni gelmesine rağmen hadis konusunda bir otorite olduğu göstermektedir.
Zekeriye Akman, Dâru’l-Hikmeti’l-İslâmiye Kurumu (1918–1922), Ankara 2006, Doktora Tezi, s. 40-41
B. T. Bediüzzaman Said Nursî, s. 159
Bediüzzaman Said Nursi, Şua’lar, Hayrat Neşriyat, Isparta 2016, s. 271

