Ene risalesinde geçen, "Tâ ki, o ene bir vâhid-i kıyâsî olup, evsâf-ı rubûbiyet ve şuûnât-ı ulûhiyet bilinsin"
"Ne vakit hakîkî veya vehmî bir karanlık ile bir hat çekilse"
"Öyle ise, hakîkî nihâyet ve hadleri olmadığından, farazî ve vehmî bir haddi çizmek lâzım geliyor."
“Vehmi” ve “farazi” veya “vahid-i kıyasi” "nisbi" gibi tabirleri daha rahat anlayacağımız misallerle genişçe açıklayabilir ...