Merhaba, bir kardeşimiz "yaratıcının aciz kullar yaratıp onları kendine ibadet ettirirerek onlara karşı üstünlük mü taslamak istiyor" şeklinde bir soru yöneltti. Nasıl cevap verilebilir?
Öncelikle şunu belirtelim ki soruda tezatlıklar var! Şöyle ki:
"Yaratıcı aciz kullar yaratarak" denilmiş.
Allah (cc) haricinde zaten her şey bütünüyle acizdir. Evvela bunu kabul etmek lazım.
Soruda diğer problem ise, Cenâb-ı Hak ile insan kıyas edilmiş. Buda doğru bir kıyas olmamış. Zira biri Yaratan, diğeri yaratılan. Çoğu zaman insanların hata yaptığı yer burasıdır. Yani Allah'ı ve sıfatlarını insana direk kıyas ediyorlar. İnsandaki bazı özellikleri veren Allah'tır. Fakat Allah'ın sıfatları mutlaktır, sonsuzdur ve herhangi bir engel onu sınırlayamaz. İnsan ise sınırlı bir varlıktır.
Bu tür soruların sorulma sebebi Allah’ı tanımamak ve tanımayı istememekten kaynaklanıyor.
İnsan neyi ve kimi severse, onu tanımak ve bilmek ister. Mesela: evine aldığı bir eşyayı severek alır ve o eşyayı tanımak için nice araştırmalar yapar. Çünkü ihtiyaç hissettiğinden bunu yapar. Sevdiği bir insanı da tanımak ister. Peki biz Allah'a ihtiyaç hissediyor muyuz? O'nu tanıyor muyuz? Ya da O'nu hakiki tanıyanlarla sohbet ediyor muyuz?
Bu soruların cevabına göre bazı şeyler zihin dünyamızda beliriyorsa evvela bizi yoktan vâr eden, sonra bizi şuurlu ve duyguları olan bir insan suretinde yaratan, hem İslam diyarında Müslüman bir ailede büyüten Allah'ı tanımamız gerekir.
Soru iki maksat için sorulur
1. Anlamak ve öğrenmek için
2. Sadece haklı çıkmak için
Biz bu sorunun anlamak için olduğunu düşünüyor öylece cevap vermeye çalıştığımızı ifade edelim.
Cenabı Hak bütün cin ve insanları sadece ve sadece Kendisine kulluk etmesi için yaratmıştır. Kulluk elbette şuur ile olabilecek bir durumdur. Bundan dolayı da İnsanlar akılla donatılmıştır. Aklı başında her insan şu soruları kendi kendine sorması gerekir!
Ben kimim? Burada (dünyada) ne işim var? Beni buraya kim gönderdi?
Bu soruların cevabını hakiki olarak bulan her insan elbette Allah’a kulluk vazifesini yerine getirmeye çalışan İman sahibi olur. İman ise insana hem bu dünyada hem de ahiret dediğimiz asıl vatanda büyük saadetler kazandırır. Fakat bazen insanın kulluğunun ölçülmesi gerekir. Aslında kulluğunun derken samimiyetinin, muhabbetinin ve sadakatinin ölçülmesi gerekir ki o kulun Allah’a olan bağlılığı ne kadar sağlam ve ne kadar samimi bunun ispat edilmesi gerekir. İşte buna imtihan diyoruz. İmtihan ile insanın dereceleri artar veya eksilir. Benzetmekte hata olmasın, tıpkı bir sınav neticesinde aldığı puana göre dünyada sahip olacağımız bir diploma ya da makam da böyledir.
Hülasa, diploma için olsun ya da herhangi bir makam için olsun girdiğimiz imtihanda önümüze koyulan sorular için sormadığımız usulle Allah’ı sorgulamak edepsizliktir. Öğretmen sınıfta talebelere “ben sizi imtihan edeceğim.” Dediği zaman ya da Kpss puanına göre memur olmak için imtihana girdiğimiz zaman bile “beni niçin imtihan ediyorsunuz?” demiyoruz! Çünkü biliyoruz ki bu imtihandan alacağımız başarıya göre hayatımıza yön vereceğiz. Dünya için bu böyle iken Ahiret için de böyle olması uygun olmaz mı?!
Ayrıca şu bağlantıdan da istifade edebilirsiniz...
https://risale.online/soru-cevap/kainat-nicin-yaratildi