Sualinizin cevabı için önce kitabımız Kur’ân’a müracaat edelim.
‘’Mümin kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar. Dışarıda kalanlardan başka ziynetlerini göstermesinler…’’ (Nur, 24/31)
Bu âyet-i kerimede “Görünen kısmı müstesna, ziynetlerini göstermesinler!” hükmünden kastın, alimlerin çoğuna göre eller ve yüzdür. Buna göre eller ve yüz avret değildir ve örtmeye gerek yoktur." tarzında anlayanlara karşı kısaca şunları ifade etmek isteriz;
Âyetteki ifadeye dayanarak bazı âlimlerin “el ve yüz avret değildir” ifadesi, kadının evinden dışarı çıkarken yüzünü açmasına bir cevaz vermiyor. Bu hususta alimler el ve yüzün açılmasıyla ilgili şunları söylemiştir:
El ve yüz avret değildir demekle bunları açmak gerekir manası kastedilmemiştir. Bazı haller ve zamanlarda bunları örtmede zorluk olduğu için dinimiz bu durumlarda ruhsat (izin) vermiştir. Fakat bu ruhsat daimî değil, bazı hallerle sınırlıdır.
Ruhsatlı haller ise şunlardır:
- İbadet esnasında (ihram, namaz gibi durumlarda) kadın el ve yüzünü açar.[1]
- Mahkemede şahitlik, dünürlük, tedavi gibi sebeplerle kadın el ve yüzünü açabilir.[2]
- Ulemanın kadının el ve yüzünü açmasına verdiği cevaz, fitne olmadığı zamanlarla sınırlıdır. Fitne korkusu olduğu takdirde kadının yüzünü örtmesi emredilir.[3]
- Genç bir kadının erkekler arasında yüzünü açması yasaklanır. Çünkü bu durumda fitne söz konusudur. Yahut şehvetle bakmak söz konusudur.[4]
Günümüz geçmiş asırlarla mukayese edilemeyecek kadar fitneli bir zamandır. Âlimlerin kendi asırları için söyledikleri husus, bizim zamanımız için daha muzaaf yani katmerli bir durumdur.
Bu ehemmiyetli sualin daha detaylı cevabı için lütfen bakınız;
https://risale.online/soru-cevap/tesetturde-el-ve-yuz
https://risale.online/soru-cevap/kadinlarin-yuzunu-ortmesi-2