Hanefi mezhebinde bir kişi yolculuk yaptığı yerde 15 günden fazla kalacaksa seferilik hükmü ortadan kalkar. Namazlarını tam kılar. Şafî, Hanbelî ve Malikî mezhebinde ise bu süre 4 gündür.
Fakat yolcu, seferilik durumunun ortadan kalkacağı sürede bile kalsa yola çıkarken ve yolculuktan dönerken seferi sayılır. Namazları kısaltarak kılabilir. Ramazan orucunu kazaya bırakabilir. Şafî, Hanbelî ve Malikî ise öğle-ikindi, akşam-yatsı namazlarını cem-i tehîr ve takdîm olarak birleştirerek kılabilir.1
Yolculukta Namazları Cem’ (birleştirme) Etme
Hanefi mezhebinde namazları cem etmek Hac zamanında Arafat ve Muzdelife dışında caiz değilken; Şafi, Maliki ve Hanbeli mezheblerinde seferi iken namazları cem etmek caizdir. Fakat Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu konu ile ilgili fetvası şöyledir:
Önemli mazeretlerin bulunduğu durumlarda Hanefî birisi de diğer mezhepleri taklit ederek anılan namazları cem ederek kılabilir. Mesela seferde olmak, imtihan saatiyle çakışmak, doktorun ameliyatta iken namazı vaktinde kılamaması gibi zarûret ve ihtiyaç hâllerinde öğle ile ikindi, akşam ile yatsı namazları, cem-i takdim veya cem-i te’hir ile kılınabilir.2
Cem-i Takdim-Tehir
Namaz kılan kişinin öğle vaktinde, ikindi namazını öğle namazı ile birlikte kılmasına “cem-i takdîm” denir. Bu durumda vakti girmeden önce ikindi namazı, öğle namazıyla birlikte kılınmış olmaktadır. Namaz kılan kişinin öğle namazını, vakti çıkıncaya kadar geciktirip ikindi vaktinde ikindi namazıyla birlikte kılmasına ise “cem-i te’hîr” denir. Yatsı namazıyla akşam namazı da, tıpkı öğle ve ikindi namazları gibi her iki şekilde de kılınabilir. Sabah namazına gelince, bunun hiç bir halde başka bir vakit namazıyla bir arada kılınması sahîh olmaz.3
Seferilik ile ilgili ayrıntılı bilgi için lütfen bakınız;
https://risale.online/soru-cevap/seferilikle-alakali-bilgi
Abdurrahman Cezeri, 4 mezhebe göre İslam fıkhı, Namazı Kısaltmaya Engel Olan İkâmet Niyeti, s.1302

