Namazın sıhhatinde, bacakların iç kısmının birbirine değip değmemesi diye bir şart yoktur. Fakat kişinin namazda huşu ile namaz kılarken kendisini rahatsız hissetmesine sebebiyet verirse en güzeli namazın ruhuna uygun olanı tercih etmektir.
Namaz kıyafetinde öncelikli konu avret yerinin kapanmış olması, kıyafetin darlığı ve bolluğu konuları âlimler tarafından ele alınmıştır. Ten renginin belli olmaması, vücut hatlarını kapatması, bol ve tüm vücudu kapatan elbise olması gibi noktalar önemlidir. Ten rengini belli etmeyen uzun elbise ile namaz kılan birisi altında sadece iç çamaşırı giymiş olsa da namaz sahih olur.
Kadınların namazda örtülmesi gereken avret yerleri, el ve yüz dışında bütün bedendir.[1] Avret yerinin örtülmesi, sadece o yerin üstünün kapalı olması değil, ten rengini de gizlemesi gerekir Şeffaf kıyafet tam örtemediği için namazı geçersiz kılar. Bir kadın ince elbise giyse, derisinin rengi görünse, bu şekilde namaz kılsa, namazı sahih olmaz.[2] Avreti örten şey, vücut hatlarını belli etmeyecek kadar bol olmalıdır. Avreti örten şeyin bedene yapışıp şekli göstermesi, eğer ten rengini de belli etmiyorsa, namazı sahih kılar fakat mekruh olur. Vücut şeklini (hatlarını) belli etmek haramdır; fakat bu durum, örtünmenin gerçekleşmesine mâni değildir.[3]
[1] İbn Âbidîn, Reddü’l-Muhtâr c.1, s. 405
[2] Fetâvâ-yı Hindiyye c.1, s. 73
[3] Reddü’l-Muhtâr c.1, s. 406