Misvak; sünnet olmakla beraber Resûlullah salallahu aleyhi ve selleme ait bir hatıradır. Misvak kullanıma teşvik edilmesinin hikmet ve gayelerinden biri dişlerin ve ağzın temiz tutulmasıdır. Ancak tek hikmet budur denilemez. Sağlık açısından bir çok faydaları vardır. Yani ağız ve diş temizliği fırça ile sağlanıyorsa Resûlullah salallahu aleyhi ve sellemin misvak kullanmayı arzu ettiği ağız temizliği sağlanmış olur. Böylece ağız temizleme sünneti sünnet gelir ama misvakın diğer hikmet ve faydaları yerine gelmeyebilir. Dikkat edilmesi gereken bir hususta günümüzde ki fırça ve macunların içerisinde ki kimyevi maddeler ve bunların caiziyyet meselesidir. Gliserin gibi hayvansal olma ihtimali olan girdi var, ayrıca Titanyum di oksit , SLS ve florür gibi zararlı maddeler içerir, yine içeriğinde sentetik tatlandırıcı ve aromalar da helallik riski taşımaktadır.[1]
Hem sünnete bire bir ittiba da Peygamberimize ait bir hatıra boyutu vardır, o hatıra boyutu misvaksız eksik kalır. Bediüzzaman Hazretleri bu konuda şöyle demektedir:
Doğrudan doğruya sünnet-i seniyeye ittibâ‘ etmek, Resûl-ü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’ı hâtıra getiriyor. O ihtârdan, o hâtıra, bir huzûr-u İlâhî hâtırasına inkılâb eder. Hatta en küçük bir muâmelede; hatta yemek, içmek ve yatmak âdâbında sünnet-i seniyeye mürâât ettiği dakîkada, o âdî muâmele ve o fıtrî amel, sevâblı bir ibâdet ve şer‘î bir hareket oluyor. Çünkü o âdî hareketiyle Resûl-ü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’a ittibâı düşünür. ve şerîatın bir edebî olduğunu tasavvur eder. ve şerîatın sâhibi, o olduğu hâtırına gelir. Ve ondan Şâri‘-i Hakîkî olan Cenâb-ı Hakk’a kalbi müteveccih olur, bir nevi‘ huzûr ve ibâdet kazanır.[2]
Sünnet-i seniyyeye doğrudan uymak, insanın gönlünde Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm’ı hatırlatır. Bu hatırlayış zamanla Allah’ın huzurunda olma duygusuna dönüşür. Hatta yemek yemek, su içmek, uyumak gibi günlük işlerde bile sünnete uygun davranıldığı anda, o sıradan işler sevap kazandıran bir ibadet hâline gelir.
Çünkü kişi bu basit davranışları yaparken Peygamber Efendimiz’e uyduğunu düşünür, bunun dinimizin bir edebi olduğunu fark eder. Böylece bu edebi getiren Peygamber’i hatırlar, onun da Allah’ın elçisi olduğunu idrak eder. Kalbi Allah’a yönelir ve içinde bir huzur, kulluk bilinci meydana gelir.
Bediüzzaman Hazretleri sünnet hakkında şöyle demektedir;
Sünnet-i seniye , edebdir. Hiç bir mes’elesi yoktur ki, altında bir nûr, bir edeb bulunmasın. Resûl-ü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş: اَدَّبَنٖی رَبّٖی فَاَحْسَنَ تَاْدٖیبٖی Rabbim bana edebî güzel bir sûrette ihsân etmiş, edeblendirmiş.1
Buradan yola çıkarak mesela misvakın hikmet ve gayelerinden biris sadece ağız temizliğidir dedik. Bununla beraber mideye, diş etlerine vb. çok faydası vardır. Baş ağrısının hafiflemesine yardımcı olur. Diş etlerinin güçlenmesine katkı sağlar. Ağız içerisinde bakteri oluşumunu önleyici özelliklere sahiptir. Diş taşı oluşumunu önleyici yapıdadır. Florür açısından zengindir. Doğal ve organiktir. Diş eti kanamalarının azalmasını sağlar. Hazımsızlık sorunları için faydalıdır. [3]
Ayrıca bakınız:
[1]https://www.gimdes.org/kozmetik-ve-cilt-bakim-urunlerinde-kansere-neden-olan-zehirli-kimyasallar.html
[2] Bediüzzaman Said Nursi, Lemalar, Hayrat Neşriyat, Isparta 2015, s. 51
[3] https://www.medicalpark.com.tr/saglik-rehberi/misvak-faydalari-nelerdir

