“Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler, Rableri katında Allah’ın lütfundan kendilerine verdiği nimetlerin sevincini yaşayarak rızıklandırılmaktadırlar. Arkalarından kendilerine ulaşamayan (henüz şehit olmamış) kimselere de hiçbir korku olmayacağına ve onların üzülmeyeceklerine sevinirler.”1
İbn Abbâs, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’den şöyle dediğini rivayet etmiştir:
Kardeşleriniz Uhut'ta şehit düşünce, Allah onların ruhlarını yeşil kuşların içlerine koydu. Cennet ırmaklarından içiyor, meyvelerinden yiyor ve Arş’in gölgesinde asılı kandillerde barınıyor. Yedikleri, içtikleri ve barındıkları yerin güzelliğini görünce: "Keşke kardeşlerimiz Allahü teâlâ’nın bizlere ne yaptığını bilselerdi de cihada katılmaktan çekinmeselerdi, düşmandan yüz çevirmeselerdi", dediler. Allahü teâlâ da: Ben sizin haberinizi onlara ulaştırırım, dedi ve bu âyeti indirdi.2
Âyette geçen “ve yestebşirûne” kelimesi “müjde verilmesini isterler” anlamına geldiği gibi, “sevinirler ve birbirlerini müjdelerler” mânâsına da gelir. Birbirlerine müjde verdiklerine göre demek ki birbirleriyle görüşüp konuşmaktadırlar.3
Başka bir rivâyette şöyle geçmektedir:
“Mü’minin ruhu kabzolununca onu Allah katında rahmet ehli karşılar. Mü’minlerin ruhlarının yanına getirilir ve kaybolmuş birini bulanların sevinci gibi sevinirler. Ona, ‘Falan adam ne yaptı? Filan adam ne yaptı?’ diye sormaya başlarlar. O da, ‘O kimse benden önce ölmüştü, size gelmedi mi?’ diye cevap verir. Onlar da bu cevap üzerine; ‘O, ebedî kalış yeri olan Haviye’ye (kızgın ateşli cehenneme) gitmiş. O ne kötü yer ve ne kötü terbiyecidir.’ derler.”4
İbn Ebi’d-Dünya’nın naklettiği bir haberde de Rasulullah (s.a.v.) şöyle demiştir:
“Ölüler birbirini bilir mi?” diye sorulunca, “Evet, onlar kuşların ağaçların tepelerinde birbirlerini bildiği/ tanıdıkları gibi birbirlerini bilirler.” buyurmuştur.5
Bu soruyu ashâb-ı kiramdan Bişr b. Bera’ Ma’rûr’un annesi sormuş ve ölülerin birbirleriyle tanışıp biliştiklerini öğrenince hemen Benî Seleme’den ölmek üzere olan birinin yanına varıp, oğlu Bişr’e onunla selam göndermiştir.
Bu rivayetler, berzah âleminde şehitlerin Rablerinin katında en yüce konumda olacaklarını, iyilerin ruhlarının birbirleriyle buluşup konuşacaklarını ve birbirlerini ziyaret edeceklerini isbat eder niteliktedirler.
Al-i İmran, 3/169,170
İbnu'l-Cevzî, Ez Zâdu'l-Mesîr, Al-i İmran, 3/169 tefsiri
Toprak, Süleyman, Ölümden Sonraki Hayat (Kabir Hayatı), Konya: Tekin Kitabevi, 2017, s. 245.
Nesâî “Cenâiz” 9
Suyûtî, Celaleddîn, Şerhu Süneni’n-Nesâî, Mısır: el-Matbaatü’l-Mısriyye, IV, 34.

