Cenab-ı Hakk;
“Ey Ademoğulları, her mescit yanında ziynetlerinizi takının. Yiyin, için ve israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez.”1
buyurmakla helal olarak yemeği, içmeyi uygun görürken, haddi aşarak israf durumuna getiren kişileri de uyarmıştır. İsraf edenleri Allah’ın sevmediği kullar olarak sınıflandırmış, israfın çok büyük bir günah olduğunu tembihlemiştir.
Allah Teala akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını vermeyi tavsiye etmiş, ancak israf ederek kişinin malını saçıp savurmaması gerektiğini açıkça dile getirmiştir. Saçıp-savuran kimseleri şeytanın kardeşleri olarak betimlemiştir.2 Dolayısıyla ahlakı Kur'ân ahlakı olan sevgili Peygamberimiz (s.a.v) hayatında iktisada çok dikkat etmiş, israf konusunda çok hassas davranmıştır.
Asr-ı saadette bir bedevî abdest hakkında sorular sormak üzere Hz. Peygamber"e (sav) gelmişti. Peygamberimiz azalarını üçer kere yıkayarak abdesti ona göstermiş ve şöyle buyurmuştu:
“İşte abdest böyle alınır. Kim bundan daha fazlasını yaparsa hatalı davranmış, haddini aşmış ve zulmetmiş olur.”3
Bir defasında ise Resûlullah (sav) Sa’d’ın yanına uğradı, o sırada Sa’d abdest alıyordu. Peygamberimiz (sav) suyu çok harcadığını görünce ona; “Bu israf nedir Ey Sa’d” dedi. Sa’d de (taaccüble) “Abdestte israf olur mu?” diye sordu. Peygamberimiz (sav) “Evet! (Olur). Suları akıp giden bir nehir kenarında bile olsan (suyu fazla kullanırsan israf etmiş olursun)” buyurdu.4
Sevgili Peygamberimizin bildirdiğine göre;
“Allah, annelere hürmetsizlik etmeyi, kız çocukları diri diri gömmeyi ve (vermeniz gereken şeyleri) vermeyip (hakkınız olmayan şeyleri) almayı size haram kılmıştır. Dedikodu etmeyi, (anlamsız) çok soru sormayı ve malı israf etmeyi ise sizin için hoş karşılamamıştır.”5
Detaylı bilgi için lütfen bakınız:
https://risale.online/soru-cevap/bediuzzaman-said-nursi-(ra)
https://risale.online/soru-cevap/comertlik-ve-israf-arasinda-ki-denge
A’raf, 31
İsra, 26-27
Nesai, Taharet, 105
İbn Mâce, Tahâret, 48
Buhârî, İstikrâz, 19