Bediüzzaman Hazretleri Kader Risalesinde şu şekilde bir misal vererek konuyu izah eder:
Ama vücûdundan evvel her şey mukadder ve yazılı olduğuna delil, bütün mebâdî ve çekirdekler ve mekādîr ve sûretler, birer şâhiddirler. Zîrâ her bir tohum ve çekirdekler, ‘kâf-nûn’ tezgâhından çıkan birer latîf sandukçadır ki, kaderle tersîm edilen bir fihristçik, ona tevdî‘ edilmiştir. Kudret, o kaderin hendesesine göre zerrâtı istihdâm edip, o tohumcuklar üstünde koca mu‘cizât-ı kudreti bina ediyor. Demek bütün ağacın başına gelecek bütün vâkıâtı çekirdeğinde yazılı hükmündedir.1
Yani bir ağaç meydana gelmeden önce ağacın bütün özellikleri çekirdeğindeki genetik şifrelerde yazılıdır. Ağaç çekirdekteki o plana göre ortaya çıkar. Bu program, ağacın kaderi hükmündedir. Daha sonra, o ağaç meyve verdiğinde meyvenin içindeki çekirdeğe de aynı program yazılır. Bu da ağacın büyüyüp gelişmesi esnasında başından geçen safhaların meyvedeki çekirdeğe yazılması gibidir. Yani bir ağacın hayatının tarihçesi öncesindeki çekirdekte yazılı olduğu gibi, sonundaki çekirdeğinde de tekrar yazılmış olur.
Buna insanın ana rahmine düşen ilk hücresini de kıyaslayabiliriz. İlk hücrede insanın bütün yaratılış özellikleri yazılı olduğu gibi, o ilk hücreden yaratılan insanın bütün vücut hücrelerinde de aynı program yeniden genetik şifreler hâlinde yazılır. Ayrıca insanların hafızalarında, başlarından geçen her şeyin kaydedilmesi de kaderde yazılı şeylerin meydana geldikten sonra tekrar kaydedildiklerine diğer bir numune olur.
Ayrıca bakınız;
https://risale.online/soru-cevap/kaderi-ispat
Tılsımlar, Hayrât Neşriyat, Isparta 2015, s.86-88