24. Söz'de geçen bu cümleleri izah eder misiniz? Bitkilerin ve camid varlıkların ibadetlerini ve ücret kısmını nasıl anlamalıyız?
“Nebâtâtın gidişatlarından hissolunuyor ki, onların vezâif-i telkîh ve tevlîdde ve meyvelerin terbiyesinde bir çeşit telezzüzâtları var. Fakat hiç teellümâta mazhar değiller. Hayvan muhtar olduğu için, lezzet ile beraber elemi de var. Cemâdât ve nebâtâtın amellerinde ihtiyâr gelmediği için, eserleri de ihtiyâr sâhibi olan hayvanların amellerinden daha mükemmel oluyor.”[1]
Bediüzzaman Hazretleri burada içinde tilavet secdesinin de bulunduğu “Görmedin mi, şübhesiz Allah (O Rabbinizdir ki), göklerde olan ve yerde bulunan herkes, güneş, ay ve yıldızlar, dağlar, ağaçlar, (yeryüzünde) hareketli olan (bütün) canlılar ile insanlardan birçoğu O'na secde eder."[2]Ayetini tefsir etmektedir. Ayet-i kerimede Cenab-ı Hakk, her şeyin kendisine secde ettiğini buyuruyor. Bu dalda Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, Meleklerin, Hayvanların, bitkilerin ve insanların ibadet, secde ve dualarının nasıl olduğunu açıklar.
Bitkilerin ibadet tarzlarını şöyle açıklamaktadır:
Bitkilerin ve cemâdâtın (cansız varlıkların) cüz-i ihtiyarîleri olmadığı için hayvanlar gibi maaş ve ücretleri yoktur. Bundan dolayı onların amelleri katıksız olarak direkt Allah içindir. Allah’ın iradesiyle, ismiyle hesabıyla, havl ve kuvvetiyledir. Hayvanlarda nefis ve cüz-i ihtiyari bulunduğu için onların amelleri katıksız olmaz. Çünkü kendilerine bir pay alırlar.
Bediuzzaman Hazretleri bitkilerin fiillerinden ve hareketlerinden yola çıkarak onların yaptıkları işlerde bir çeşit lezzet aldıklarını söylemektedir. Onların doğup büyüme ve meyve verme gibi fiillerine bakıldığında işlerini Allah’ın kudretiyle severek ve lezzet alarak yaptıklarını görmekteyiz.
Bitkiler istidat diliyle Allah’tan yeryüzünün her tarafına dağılıp onun isim ve sıfatlarını ilan etmek, O'na yeryüzünün her köşesinde ibadet etmek ve kusursuz sanatlarını farklı yerlerde göstermek isterler. Cenâb-ı Hakk da onların duasını kabul eder. Her bitkiye istediği şeyi onun fıtratına uygun bir şekilde verir.
Misalen, Karahindiba gibi bazı bitkilere kıldan kanatlar verip her tarafa uçmalarını sağlar. Bazı bitkilere ise insana lazım olacak faydalar veya insanın hoşuna gidecek güzellikler verip insanı o bitkiye hizmetçi yapar. İnsan da o bitkiyi her tarafa eker. Bazı bitkilerin tohumlarına da hazım edilmeme özelliği verir. Hayvanlar onu yiyip başka yere taşınmasını sağlar. Bir kısmına da çengeller verip temas eden canlıya yapışır, o şekilde taşınmasını sağlar.[3]
Böylece her bir bitkinin istidat diliyle yaptığı duayı Cenâb-ı Hakk kabul eder. Onları kendi hesabına yeryüzünde çalıştırır ve ibadet ettirir. Onlar da kendi lisan-ı halleriyle yaratanlarına hamd, tesbih ve secde ederler. Bitkilerin ibadetleri ve ibadetten aldıkları ücretler bu şekildedir.
Cemadatlara (Cansız Varlıklara) Gelince;
Bediüzzaman Hazretleri burada bizzat bu konuya değinmemiştir fakat bitkiler için geçerli olanlar cemadat için de geçerlidir. Cansız varlıkların nasıl lezzet aldığına dair 17. Lema’nın 8. Notasında şu açıklama yapılmıştı: Onların kendi hesaplarına değil, Allah’ın isimlerinin hesabına bir şeref, bir makam, bir güzellik aldıklarını ifade etmektedir. Buna misal olarak da latif ve nazik olan suyun Allah’tan “don!” emrini aldığında öyle bir şevk ve lezzetle görevini yerine getirir ki bulunduğu kabı ne kadar sert olursa olsun parçalar. [4]
Daha detaylı malumat için 8. Nota'ya müracaat edilebilir.
Ayrıca lütfen bakınız;
https://risale.online/soru-cevap/hayat-nedir
https://risale.online/soru-cevap/agacin-kainata-numune-olmasi
https://risale.online/soru-cevap/atomlarda-ilim-irade-hayat
https://risale.online/soru-cevap/camidatta-hayat
[1] Bediuzzaman Said Nursi, Sözler Hayrat Neşriyat, Isparta 2015 S.146
[2] el-Hac 18/22
[3] Bediuzzaman Said Nursi, Sözler, Hayrat, Isparta 2015 S.147
[4] Bediuzzaman Said Nursi ,Lemalar ,Hayrat, Isparta 2015 S.130