Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Nakşibendi tarikatından geldiği yönündeki iddialar hakkında gerek Risale-i Nur'da gerekse talebelerinde ve hatıralarında bizlere ulaşmış herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.
Buna karşılık Bediüzzaman Hazretlerinin anne babası, akrabaları, yaşadığı nâhiye ve Bitlis civarı bütünüyle Nakşi tarikatına bağlı olduğu, Hz. Üstad’ın büyüklerini ve çevresini taklit dönemi olan çocukluk döneminde Nakşî olması gerekirken, kendisinde Kadirî tarikatına göre bir hizmet tarzının ve sevgisinin, iradesi dışında hükmettiğini gösteren şu ifadelere rastlıyoruz:
Ben üç-dört cihetle Nakşî iken, Kādirî meşrebi ve muhabbeti bende ihtiyârsız hükmediyordu. Fakat tarîkatle iştigale ilmin meşguliyeti mâni‘ oluyordu."1
Yine aynı şekilde saffı evvel diye tabir ettiğimiz ilk talebelerinden olan Şamlı Hafız Tevfik Ağabey bir önceki asrın müceddidi olan Mevlana Halid-i Bağdadi hazreti ile Bediüzzaman Hazretlerinin hayatlarını kıyaslarken, Hz. Üstad'da Nakşi tarikatının aksine Kadiri meşrebinin daha ağır bastığını şu şekilde ifade eder:
Birincisi Hazret-i Mevlânâ zülcenâheyndir. Yani hem Kādirî, hem Nakşî tarîkat sâhibidir. Fakat Nakşî tarîkati onda daha gālibdir. Üstâdımda bilakis Kādirî meşrebi ve Şâzelî mesleği daha ziyâde hükmediyor .2
Bu ifadelerden de anlaşılacağı üzere, Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin hayatında ve Risale-i Nur'un genelinde Üstad Hazretlerinin Nakşi tarikatından geldiği yönünde bir durum söz konusu değildir.
İlave malumat için lütfen bakınız;
https://risale.online/soru-cevap/sekizinci-lema-izah-14
Bediüzzaman, Sikke-i Tasdik-i Gaybi, Hayrat Neşriyat, Isparta 2015, s. 145
Bediüzzaman, Sikke-i Tasdik-i Gaybi, Hayrat Neşriyat, Isparta 2015, s. 11