Muhabbetullah, yani Allah sevgisi nasıl elde edilir?
Sevginin kaynağı üç şeydir. Cemal, kemal, ihsan. Cemal, güzellik demektir. Kemal ise, mükemmellik, olgunluk ve kusursuzluk demektir. İhsan da iyilik yapmak, ikramda bulunmak demektir. İnsan her ne şeyi severse, bu üç sıfattan en az birini taşıdığı için sever. Bu sıfatların derece ve miktarı arttıkça sevgisi de artar. Mesela insan kendisine iyilik yapanları sever. İyiliği arttığı oranda o kişiye olan sevgisi de artar. Güzel ve mükemmel şeyleri sever. Bunlardaki güzellik ve mükemmellik derecesine göre aşkı ve sevgisi ziyadeleşir.
İşte insan yaratılışında bulunan bu özelliğe binaen, kâinata manayı harfiyle bakarsa; yani her şeyi Allah’ın yarattığına, kâinatta görülen bütün iyilik, güzellik ve mükemmelliklerin O’ndan geldiğine ve O’nun sonsuz güzelliğini ve kusursuzluğunu gösterdiğine inanır ve böyle de görebilirse, Allah’ı ciddî şekilde sevmeye başlar. Bu noktada ne kadar gafletten uzak olur ise sevgisi de o kadar artar. Allah aşkının en son mertebelerine kadar gidebilir. Mesela insan sadece Allah’ın kendisine olan bütün ihsanlarını düşünse; yoktan yarattığını, insan yaptığını, imanla şereflendirdiğini, maddi manevi sayısız nimetlerle donattığını, üstelik iman sırrıyla kendine ve bütün sevdiklerine ebedî bir saadeti hazırladığını düşünüp gereği kadar anlayabilirse bu sonsuz ihsana karşı kâinatı dolduracak kadar büyük bir sevgiyi kalbinde yaşayabilir. Allah’ın sonsuz cemalini ve kemalini de bu örneğe kıyaslayabiliriz. Önemli olan insanın imanını kuvvetlendirip her şeyde gördüğü güzellikleri, mükemmellikleri Allah’tan bilmesi ve kendine ulaşan bütün iyilik ve nimetlerin O’ndan geldiğine emin olmasıdır. (Bkz. Lem’lar, 11. Lem’a)