Soru

Allah'ın Geleceği Bilmesi, İşitmesi ve Görmesi

Allah'ın sıfatlarının ezeli ve mutlak olduğunu dolayısıyla bu sıfatlarda derece olmadığını biliyorum. Fakat gelecek henüz yaratılmış değilken Allah'ın geleceği işitmesini, görmesini ve bilmesini anlayamıyorum. Bir de ilim maluma tabidir kaidesine göre gelecek nasıl malum oluyor, daha doğrusu cüz'i iradenin neticesi Allah için nasıl malum olabiliyor? 

Tarih: 17.11.2021 23:17:01
Okunma: 1979

Cevap

Allah’ın ilmi, ezeli ve ebedi olup bütün kâinatı kuşatmıştır ve hiçbir şey Cenab-ı Hakk’ın ilminin dışında kalamaz. Allah’ın sıfatlarından biri de ilimdir. İlim, bilmek demektir. Allah, görünen-görünmeyen, olmuş-olacak her şeyi bilir. İnsanın ilmi zaman, mekân ve unutmak gibi engellerle sınırlıyken, Allah’ın ilmini hiçbir şey sınırlayamaz. Çünkü O’nun ilmi ezelidir, mutlaktır, nihayetsizdir, sınırsızdır. Sonradan kazanılmış bir ilim de değildir.  Zamanı ve mekânı o yarattığı için kendi yarattığı zamana ve mekâna tabi değildir. Yani zaman ve mekân Onun ilmini sınırlayamaz. Bundan dolayı geçmişi, geleceği ve şimdiki zamanı olduğu gibi bilir. Konuyla alalakı çok daha geniş izahlar yapılabilir, meselemize ışık tutacak mahiyette birkaç Ayet-i Kerime'den örnek verecek olursak:

“Gaybın anahtarları Allah’ın yanındadır; onları O’ndan başkası bilmez. O, karada ve denizde ne varsa bilir; O’nun bilgisi dışında bir yaprak bile düşmez. O, yerin karanlıklarındaki tek bir taneyi bile bilir. Yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır.”[1]

“Göklerin ve yerin gizlisi (gaybı) yalnız Allah’a aittir. Her iş ona döndürülür. Öyleyse ona kulluk et ve ona güvenip dayan! Rabb’in yapmakta olduklarınızdan habersiz değildir.”[2]

“Gaybı da, görülen âlemi de bilen Allah, onların yakıştırdığı nitelemelerden uzaktır. Onların koştukları ortaklardan çok yücedir.”[3]

De ki: Göklerde ve yerde, Allah'tan başka kimse gaybı bilmez. Ve onlar ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.[4]

Kur’an-ı Kerim’de: “De ki: İçinizdekileri gizleseniz de açığa vursanız da Allah onu bilir. Göklerde ve yerde olanları da bilir. Allah her şeye kadirdir."[5],

Gelecek, zaman ve mekanla kayıtlı olan biz insanlara göre henüz yaratılmış değildir. Yukarıdaki izahlardan da anlaşıldığı üzere, Allah'ın ilmi ezeli olduğundan, Cenab-ı Hak muhit ilmiyle geleceği geçmişi ve hazır zamanı yani, bütün zaman ve mekânları aynı anda bilir. 

Bu noktada şu linke de bakınız

İlim maluma tabidir

Sorunuzda belirtmiş olduğunuz "gelecek henüz yaratılmış değilken Allah'ın geleceği işitmesi, görmesi ve bilmesini nasıl oluyor? "

Geleceği Bilmesini yukarıda anlatmıştık. Geleceği görmesi ve işitmesi meselesi ise şöyledir:

Gelecek bize göre yaratılmamıştır. Yoksa Cenab-ı Hakkın ilminde her şey mevcuttur. 

Sadeddin-i Taftazani Hazretleri Şerhu’l Akaid’de şöyle der:
“Sem ve basarın (Allah’ın işitme ve görme sıfatının) ezeli olmasından işitilen ve görülen şeylerin de ezeli olması gerekmez. Nitekim ilim ve kudret sıfatlarının ezeli oluşundan, bilinen ve yaratılan şeylerin de ezeli olmaları lazım gelmez. Bunlar ezeli sıfatlardır. Fakat hadise ve vakıalara olan taallukları (alakası) hâdistir (sonradan olmadır.).”
Öyle olmasa idi, yaratılmışların da ezeli olması lazım gelirdi ki böyle bir fikir küfürdür. Ezeli olan yalnız Allah’tır.
Kudret nasıl ki eşyayı ezeli olarak yaratmış değildir. Aynı şekilde ebedi olarak yaratmış da değildir. Yani gelecekte yaratılacak eşya ve hadiseler başka herhangi bir boyutta da yaratılmış değildir.
Ehl-i Sünnet kelam âlimleri Allah’ın kudreti ezeli ise de eşyaya taalluku (tecellisi) hadisidir, yani ezelde değil sonradandır demişlerdir.

Ayrıca bakınız

https://risale.online/soru-cevap/allahin-sifatlari-ve-zaman

https://risale.online/soru-cevap/bizler-kaderin-mahkumu-muyuz


[1] En’am, 6/59.

[2] Hûd, 11/123.

[3] Mü’minun, 23/92.

[4] Neml, 27/65.

[5] Âl-i İmrân, 3/29.

 


Yorum Yap

Yorumlar