11. Lemanın 11. Nüktesinin 1. Meselesindeli nafile sünnetlerin tagyir ve tebdili meselesini nasıl anlamalıyız? İzah eder misiniz?
“Nevafil kısmında, emr-i istihbabî ile (müstehab kılınmakla) yine ehl-i iman mükelleftir. Fakat, terkinde azab ve ikab yoktur. Fiilinde ve ittibaında azîm sevablar var ve tağyir ve tebdili bid'a ve dalalettir ve büyük hatadır.”[[1]]
Nevafil sünnetler denince, nafileler, yani farz ve vacibler dışındaki ibadetler anlaşılır.
Beş vakit namazlardaki sünnet namazlar, teheccüd ve kuşluk namazı gibi namazlar, namazdan sonraki tesbihler gibi nafile ibadetlerin hepsi nevafil sünnetlerdir. İbadetlerdeki bu nafilelere kısa tabiriyle "sünnet" denilmektedir.
Her ne kadar sünnet olarak tanımlansa da mü'minler olarak bizler inanç ve ibadet hayatımızda bu nevafil sünnetlere azami hassasiyet göstermeliyiz. Zira sünnete ittiba etmek tabi olmak çok büyük ecir ve sevapları kazandırmaktadır. Bununla birlikte nafile sünnetlerin terkinde yani yapılmamasında herhangi bir azap veya günah yoktur. Lâkin hususen günahların böyle çoğaldığı bir zamanda çok büyük bir sevap kapısı olan sünnetleri terk etmek kişi için büyük bir kazancı elinin tersi ile itmesi demektir.
Bununla birlikte nevafil sünnetleri yapmamakta bir azap ve ceza yokken bu sünnetleri değiştirmek, Allah rasülünün belirlediği sınır ve ölçülerin dışına çıkarmak veya yok sayıp yeni usül ve tarzlar getirmeye çalışmak bid'adır, sapkınlık ve dalalettir. Mesela bir kişi namazdan sonraki tesbihi çekmemekle büyük bir sevaptan mahrum kalmış olur. Ama namazdan sonra tesbih çekmeye gerek yok demek veya sübhanAllah, elhamdülillah yerine başka şeyler söyleyin buna gerek yok demesi dalalettir, sapkınlıktır ve büyük bir günahtır. Allah Resulünün sünnetini bozmak demektir. Veya öğlen namazının sünnetlerini değiştirmek inkâr etmek gibi bu benzeri şeyler dalalet ve sapkınlıktır, büyük hatadır.
Detaylı bilgi için:
https://risale.online/soru-cevap/sunnet-i-seniye-nin-menba-i
https://risale.online/soru-cevap/nevafil-sunnetler-ve-sunnetin-kisimlari
[1] Lem’alar syf, 61