İlgili kısım Risale-i Nur'da şöyle geçmektedir:
Hem o seyâhat-i rûhiyede çok tazyîkāt altında, gāyet ağır yükler yüklenmiş bir vaz‘iyette kendimi gördüğüm zamanda, sünnet-i seniyenin o vaz‘iyete temas eden mes’elelerine ittibâ‘ ettikçe, benim bütün ağırlıklarımı alıyor gibi bir hıffet buluyordum... Ne vakit sünnete yapışsam; yol aydınlanıyor, selâmetli yol görünüyor, yük hafifleşiyor, tazyîkāt kalkıyor gibi bir hâlet hissediyordum 1
Yani Bedîüzzamân Hazretleri, o zamanki ruh halinde tereddütte kaldığı meselelerde, o meseleyle alakalı muhakkak bir sünnet bulunduğunu ve o sünnetleri yaşamakla o tereddütlerden kurtulduğunu anlatıyor. Fakat hangi meseleler olduğunu açıkça söylemiyor. Bunlar muhtemelen hayatın bazı karmaşık meselelerine dair ince problemlerdir ki, bir anda çözümü zordur. Belki de bunlar sabır, tevekkül, şükür ve kanaat gibi sünnetin temelinde olan kavramlardan çıkarılan derslerdir. Sünnetin hangi meselelerinin o probleme ışık tutacağı bir anda belli olmaz. Ancak çok ciddi bir hadis bilgisiyle ve inceden inceye araştırma gerektirebilir. Üstad Bediüzzaman, sünnette olan çareleri buldukça rahatladığını ve meselenin aydınlandığını nazara veriyor.
Ayrıca lütfen bakınız;
https://risale.online/soru-cevap/gunluk-hayattaki-sunnetler-ve-sunnetin-kisimlari
https://www.risale.online/soru-cevap/en-onemli-sunnetler
https://risale.online/soru-cevap/risale-i-nurda-sunnet-i-seniyye-bahisleri
https://www.risale.online/soru-cevap/sunnet-i-seniye-nin-menba-i
Bediüzzaman Said Nursi, Lem’alar, Hayrat Neşriyat, Isparta 2013, s. 52.