Konuyla ilgili Kur'ân-ı Kerim'de geçen ayet-i kerimede şöyle buyrulmaktadır;
Hani Rabbin, Âdemoğullarının bellerinden zürriyetlerini çıkarıp da onları kendilerine karşı şâhid tutmuştu (ve buyurmuştu ki:) “(Ben) sizin Rabbiniz değil miyim?” (Bütün ruhlar) قاَلُو بَلٰي (dediler ki:) “(Evet! Sen bizimRabbimizsin!) Şâhid olduk!” Tâ ki kıyâmet günü: “Doğrusu biz bundan habersiz kimselerdik!” demeyesiniz.( A'râf, 7/172)
Ayet-i Kerime’den anlaşılacağı üzere Allah dünyayı ve içindeki varlıkları yaratmadan evvel, gelmiş ve gelecek bütün insanların ruhlarını yaratmıştır .
Bütün insanları huzurunda topladıktan sonra ruhlara şu hitapta bulunup: اَلَسْتُ بِرَبِّكُمْ
- Ben sizin Rabbiniz değil miyim? diye sormuştur.
-Ruhlar da: قَلُوا بَلى Evet, sen bizim Rabbimizsin, diye cevap vermişlerdir.
sorunuzda "insanlar yaratılmadan önce onlara soru sorulduğunu ve insanların imtihanı kabul ettiklerini " söylemişsiniz
Cenab-ı Hak, A'râf suresinde “sizleri imtihana tabi tutacağım” şeklinde bir beyanda bulunmamıştır. Bütün insanların ruhlarını, ruhlar âleminde bir araya getirerek onları kendi varlığına şahit kılmış; kendisinin onların Rabbi olduğunu yine onlara tasdik ettirmiş; bu gerçeği tasdik ettikleri yönünde onlardan söz almış ve böylece dünyaya gelecek bütün kullarıyla arasında bir tür sözleşme akdetmiştir.
Hülasa, konu insanın bilgi alanını aştığı ve gayb alanına girdiği için âyetlerde bildirileni tasdik ederek insanlardan bir şekilde iman sözü alındığına inandıktan sonra bunun mahiyetinin ne olduğu hususunda kesin bir görüşü kabul etmek gerekli değildir.
Yani Sorulan sorunun imtihanı kabul etmekle ilgili olduğuna dair bir bilgiye ulaşamadık.İşin hakikatini Allah bilir. 174. âyette bahsedildiği üzere insana düşen görev, Allah’ın Rab olduğu gerçeğini kavrayabilecek güçte yaratıldığına ve bu hususta kendisinden söz alındığına iman edip verdiği söze sadık kalmaktır.
Bununla birlikte fetret ehli de imtihana tabidir. Fakat kendilerine tebliğ tam ulaşmadığı için tam bir mesuliyetleri yoktur.
Fetret ehlinin durumu için lütfen bakınız.