Gerek Tarihçe-i Hayat’ta gerekse Üstadımızın Ankara hayatının yakın şahitlerinden olan Siverek milletvekili Abdulgani Bey’in kendi hatıralarında Mustafa Kemal’in Bediüzzaman Üstadımıza bir köşk tahsis etmek istediğinden bahis edilmektedir. Fakat mahiyeti hakkında bir bilgiye rastlayamadık.
Bu teklifleri Üstadımız Bediüzzaman Hazretlerine başta Mustafa Kemal olmak üzere onun gibi düşünen bir kısım arkadaşları yapmıştır.
Bu hususta Risale-i Nur’da şu ifadeler geçmektedir.
Bir zaman sonra Mustafa Kemâl, iki def‘a şifre ile Van’ın vâlisi ve benim dostum Tahsîn Bey’in vâsıtasıyla, beni Ankara’ya taltîf için, -neşredilen Hutuvât-ı Sitte’ye mükâfâten- celb etti, gittim. Şeyh Sünûsî Kürdce lisânı bilmediğinden, beni onun yerinde üç yüz lira maaşla vilâyât-ı şarkiyeye vâiz-i umûmî, hem meb‘ûs yapmak, hem diyânet riyâseti dâiresinde Dâru’l-Hikmet a‘zâlarıyla beraber eski vazîfemle memnun etmek; ve benim Van’da temelini attığım Medresetü’z-Zehrâ ve şark dâru’l-fünûnuma, Sultan Reşâd’ın verdiği on dokuz bin altın lirayı, yüz elli bin banknota iblâğ ederek -iki yüz meb‘ûs içinde, yüz altmış üç meb‘ûsun imzası ile- kabûl edildiği halde, ben Beşinci Şuâ‘ın aslının verdiği haberin bir kısmını orada bir adamda gördüm.[1]
Sikke-i Tasdik'te geçen başka bir ifade şöyledir:
Ankara rüesası onun ( Bediüzzaman Üstadımızın) İstanbul'da İngilizlere karşı mücahedatını takdir ederek onu istediler. Ankara'ya gitti. Van'da Medresetü'z- Zehra namındaki kendi darü'I-funununa yüz elli(150) bin banknot, (iki yüz meb'usdan yüz altmış üçünün) imzasıyla i'tası kararlaştırılan layiha-ı kanuniye kabul edilmekle beraber Şeyh Sinûsî makamında vilayat-ı Şarkiye vaiz-i umumiliği hem Darü'1-Hikmetin hem diyanetin azaları orada olmakla, o da onlar içinde bulunmakla beraber meb'us olmak ve daha ne isterse yapılacak diye teklif ettikleri halde…[2]
Lütfen bakınız;
https://risale.online/soru-cevap/18-lema-7
[1] Said Nursi, Siracü’n-Nur, Hayrat Neşriyat, Isparta 2015, s.189
[2] Said Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybi, Hayrat Neşriyat, Isparta 2015, s.136