RİSALE-İ NUR

22.09.2025

25

Ukul-ü Aşere

Ukul-ü aşere nedir? Risale-i Nur’da geçiyor mu?

* *

*** ***

24.09.2025 tarihinde sordu.

Cevap

Ukul-ü aşere tabiri Risale-i Nur'da aşağıdaki şekillerde kullanılmıştır:

Birincisi: Bir kısım felsefeciler meleklerin varlığını kabul etmek zorunda kalmışlar fakat melâike manasına gelebilecek "Ukūl-ü Aşere" tabirini kullanmışlar.

"Eski hukemânın İşrâkıyyûn kısmı dahi, melâikenin ma‘nâsında kabule muzdar kalarak, yalnız yanlış olarak, ‘Ukūl-ü Aşere ve ‘Erbâbü’l-Envâ’ diye isim vermişler."1 

İkincisi: Bediüzzaman Hazretleri İhlas suresinde geçen لَمْ يَلِدْ “Ondan çocuk olmamıştır (Kimsenin babası değildir)" âyetinin Ukūl-ü aşere ile ifade edilen ve şirk (Allah'a ortak koşmak) manasına gelen her türlü bâtıl görüşü reddettiğini söyler.

"لَمْ يَلِدْ tevhîd-i Celâle telmîhtir. Şirkin envâını reddeder. Yani tagayyür veya tecezzî veya tenâsül eden, ilâh olamaz. Ukūl-ü aşere veya melâike veya Îsâ (as) veya Üzeyr’in (as) velediyetini da‘vâ eden şirkleri reddeder"2 

Açıklama: İslam felsefesinde yer alan ukul-ü aşere (on akıl) kavramı, kâinatın yaratılışını ve işleyişini akılcı bir sistemle açıklamaya çalışan bir yaklaşımdır. Bu kavram temellerini Yeni Platonculuk'tan alır.

Bu teoriye göre, evrenin varoluşu, Allah'tan (mutlak ve bir olan varlık) taşma (sudür) yoluyla gerçekleşmiştir. Bu taşma süreci şu şekilde açıklanır:

  1. Birinci Akıl: Allah'tan ilk taşan varlık Birinci Akıl'dır. Bu akıl, evrenin varoluşundaki ilk nedendir ve tüm diğer akılların ve varlıkların kaynağıdır.

  2. İkinci Akıl: Birinci Akıl, kendi varlığını ve kaynağını (Allah'ı) düşünerek İkinci Akıl'ın ortaya çıkmasına neden olur. Bu süreç, bir akılın kendisini ve kaynağını düşünmesiyle peşi sıra dokuz aklın daha oluşmasına kadar devam eder. Her yeni akıl, kendinden önceki akılın ve ilk nedenin (Allah) varlığını düşünmesiyle meydana gelir.

  3. Onuncu Akıl: Bu silsiledeki son akıl Faal Akıl'dır. Bu akıl, yeryüzündeki tüm olayları, canlıları, cansızları ve insan ruhlarını yönetir. İnsan aklı, bu Faal Akıl ile bağlantı kurarak bilgiye ulaşır. Bu nedenle, Faal Akıl aynı zamanda insan aklına ilham veren ve insanları aydınlatan bir kaynak olarak kabul edilir.

On Akıl'ın Temel İşlevi

Bu sistem, hem Allah'ın aşkınlığını (mükemmel ve değişmez oluşunu) korur hem de evrendeki çeşitliliği ve çokluğu felsefi bir temelde açıklar. Yani, On Akıl kavramı:

Sudür (Taşma): Allah'tan gelen sonsuz bir taşma ve yaratma sürecini ifade eder.

Aşkınlık: Allah'ın yarattıklarından ayrı ve üstün olduğunu vurgular.

İrtibat: İnsan aklının, ilahî düzlemle bir bağlantısı olduğunu ve bu yolla bilgiye erişebileceğini gösterir.

Bu felsefi yaklaşım, İbn-i Sina ve Farabi gibi büyük İslam düşünürleri tarafından sistematik hale getirilmiştir. Bu düşünürler, Platon ve Aristo gibi Antik Yunan filozoflarının mirasını İslam inancıyla birleştirerek bu karmaşık sistemi inşa etmişlerdir. Bu teoriye göre, evren birbiriyle bağlantılı ve hiyerarşik bir düzen içindedir.

  1. Bediüzzaman Said Nursî, Sözler, Hayrat Neşriyat, Isparta 2016, s. 187.

  2. Bediüzzaman Said Nursî, Mektubât, Hayrat Neşriyat, Isparta 2016, s. 508.


Paylaş

Facebook'ta paylaş

Whatsapp'da paylaş

Yorumlar (0)

Yorumunuz

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız