Soru

Sehiv Secdesinin Terkinde/Unutulmasında Namazın Kabul Durumu

Sehiv secdesinin bilerek terk edildiği namazın durumu nasıl olur? Geçerli sayılır mı? Sehiv secdesi hakkında bilgi verir misiniz?

Tarih: 30.12.2024 01:00:54

Cevap

Sözlükte “namazın rükünlerinden biri” anlamındaki secde kelimesiyle “yanılma, unutma, dalgınlık” gibi mânalara gelen sehv kelimesinden oluşan sehiv secdesi (secdetü’s-sehv) terim olarak namazdaki belirli eksiklik, fazlalık veya yanlışlıkları telâfi etmek amacıyla yapılan iki secdeyi ifade eder. Hadislerde ve fıkıh eserlerinin namaz bölümlerinde “sücûdü’s-sehv” veya “secdetâ es-sehv” şekillerinde de geçer. Namazın gereklerini yerine getirme konusunda kişinin âzami dikkat ve titizliği göstermesi esas olmakla birlikte Hz. Peygamber (sav), beşer olmanın tabii bir sonucu olarak namaz esnasında meydana gelen bazı eksiklik ve yanlışlıkların sehiv secdesi yapılarak telâfi edilebileceğini bildirmiş [1], bu hususta ashabına örnek uygulamalar göstermiştir.

Namazda unutarak bir rüknün geciktirilmesi, tekrarlanması veya öne alınması ya da bir vacibin terk edilmesi, geciktirilmesi veya değiştirilmesi hâlinde noksanlığın telafi edilmesi için sehiv secdesi yapılması vaciptir[2]

Sehiv Secdesinin Hükmü: Belirtilen sebepler bulunduğunda sehiv secdesi yapmak Hanefî mezhebine göre vâcip, Şâfiî ve Mâlikî mezheplerine göre sünnettir; ancak bazı Mâlikîler namazda eksiklik hallerinde sehiv secdesi yapmanın vâcip olduğu kanaatindedir. Hanbelî mezhebinde sehiv secdesinin vâcip olduğu görüşü tercih edilmekle birlikte sünnet ve bazı durumlarda mubah olduğuna dair görüşler de bulunmaktadır. Hanefî mezhebinde, cuma ve bayram namazlarında cemaatin çok kalabalık olması ve sehiv secdesi yapmanın karışıklığa meydan verme ihtimalinin bulunması durumunda bu secdenin terkedilmesi câiz hatta evlâ görülmüştür. Bir namazda sehiv secdesini gerektiren durumlar birden fazla olursa hepsi için bir defa sehiv secdesi yapmak yeterlidir. [3]

Farz, vacip veya nafile herhangi bir namazı kılarken namazın vaciplerinden birinin unutarak terki veya tehir edilmesi halinde sehiv secdesi yapmak vacip olur. Farzın tehiri vacibin terki demektir. Sehiv secdesi vaciptir. Sehiv secdesi yapması gereken bir kimsenin unutarak veya bilerek sehiv secdesini yapmaması durumunda, namazı iade etmesi gerekmez. Fakat vacibi kasıtlı terk ettiği için günahkâr olur.
Yapılması gereken sehiv secdesini yanılarak veya kasıtlı olarak terk eden bir kimse, eğer selam verdikten sonra namaza aykırı bir işte bulunursa, mesela gülmek, konuşmak gibi veya sehiv secdesi yapmaya vakit kalmaz ise, bu kimseden sehiv secdesi düşer. [4]
Yapılması gereken sehiv secdesini yanılarak veya unutarak terk eden bir kimse, eğer selam verdikten sonra gülmek, konuşmak, yönünü kıbleden çevirmek gibi namaza aykırı bir işte bulunursa veya sehiv secdesi yapmaya vakit kalmaz ise, bu kimseden sehiv secdesi düşer. Namazı iade etmesi de gerekmez. Ancak namaza aykırı bir davranışta bulunmadan secdeyi hatırlarsa hemen secde eder. [5]

Sehiv secdesi hakkında detaylı bilgi için lütfen bakınız;

https://risale.online/soru-cevap/sehiv-secdesi-ile-ilgili

https://risale.online/soru-cevap/camaatte-karistirilan-sure

 https://islamansiklopedisi.org.tr/sehiv-secdesi

[1] Müslim, “Mesâcid”, 94

[2] el-Fetâva’l-Hindiyye, 1/125 vd.

[3] TDV İslâm Ansiklopedisi, Istanbul 2009, cild 36, 318-319 numaralı sayfalar

[4] Mehmet Talü Başkanlığındaki heyet, Büyük İslam İlmihali Ömer Nasuhi Bilmen, Istanbul 2003, 137-138-139-140 numaralı sayfalar

[5] Kasani, Bedaiu’s-Sanai’, 1/409


Yorum Yap

Yorumlar