RİSALE-İ NUR

03.10.2025

33

Risale-i Nur Bilimsel Tefsir midir?

Tefsir Metodlarından biri olan bilimsel tefsir nedir tam olarak? Risaleyi Nur'lar bu kapsama girer mi?

* *

*** ***

08.10.2025 tarihinde sordu.

Cevap

Bilimsel Tefsir Tanımı

Bilimsel tefsir için üzerinde görüş birliğine varılan bir tanım yapılmamış, ancak birbirine yakın veya aralarında nüans farklılıkları bulunan tanımlar yapılmıştır. Bunlardan birinde bilimsel tefsir, Kur'ân ibarelerindeki bilimsel ıstılahları açıklamaya, onlardan çeşitli ilimleri çıkarmaya çalışan bir tefsir çeşidi olarak tanımlanmıştır.[1]

Bilimsel Tefsir Tarihçesi

Kur’ân-ı Kerîm’de özellikle Mekkî sûrelerde çok miktarda kevnî hakikate işaret edilmiş; yer, gök, dağlar, denizler, insan, kuş, böcek, evcil ve yabani hayvanlarla ilgili bilgiler verilmiştir. Bu husus sahâbeden başlayarak insanların dikkatini çekmiş, ancak özellikle ilk dönemlerde bu âyetlerdeki bilgilerin mahiyeti hakkında fikir yürütme yerine hikmeti üzerinde durulmuştur. Zamanla astronomi, coğrafya, hendese, fizik, kimya, matematik, botanik, biyoloji, tıp, eczacılık ve ziraat gibi bilim dallarında önemli ilerlemeler kaydedilmiş ve Kur’an’da yer alan bilgiler inceleme konusu yapılmıştır. Gazzâlî Cevâhirü’l-Ḳurʾân adlı eserinde ilmî tefsire dair geniş bilgi verir. Buna göre Kur’an bütün ilimleri ihtiva etmektedir ve bu açıdan da incelenmelidir. Gazzali'den sonra İlmi tefsir anlayışını tefsire ilk tatbik eden büyük müfessir Fahreddin Razi olmuştur. Söz konusu müfessir Kur'an'da yer alan kevni ayetleri, yaşadığı donemin ilmi görüş ve nazariyelerini dikkate alarak tefsir etmiştir.[2]

Tefsirde bilimsel ekol, on dokuzuncu asırda Batı'da ortaya çıkan sanayi ve teknik atılımdan çok daha öncedir. Önceden de Kur'an'ın geçmiş ve gelecek her türlü bilgiyi ihtiva ettiğini savunanlar vardı. Ancak Batı'da ortaya çıkan bilimsel atılım ve bu bilim sonucu gerçekleştirilen teknolojinin İslam âlemine intikal ettirilmesinden sonra tefsirde bu eğilime büyük rağbet ortaya çıktı.[3] Bu konudaki en derli toplu çalışma Tantâvî Cevherî tarafından el-Cevâhir fî tefsîri Ḳurʾâni’l-Kerîm adıyla kaleme alınmış ve modern bilimle ilişkili görülen âyetler bazı teknik verilerin ve bilgilerin ışığında tefsir edilmiştir. 

Risale-i Nur'da Bilimsel Tefsir Örnekleri

Bediüzzaman Hazretleri de eserlerin de ara ara bilimsel veriler ışığında âyetleri izah ettiği olmuştur. Ancak bizzat bilimsel tefsir denilemez. Şu şekilde demek daha doğru olacaktır; Risale-i Nur'lar âyetleri izah ve tefsirlerinde bilimsel tefsir metodunu kullanmıştır, ancak bütün bütün bir bilimsel tefsir değildir. Mesela peygamberlerin gerçekleştirdikleri bazı mucizelerin günümüz bilimine işaret ettiği bir kısım gelişmeler olduğunu ifade etmektedir. Hz. Musa’nın (as) asasıyla su çıkarmasının sondaja, Hz. İsa’nın (as) ölüleri diriltmesinin tıbbî ilerlemelerde ölümün muvakkaten çözümü bulunabilecek kadar ilerleyeceğine, Hz. İbrahim’in (as) ateşte yanmamasının günümüzde kullanılan “yanmaz maddeleri” haber verdiğine, Hz. Süleyman'ın teshir-i hava kıssasının anlatıldığı âyetlerin uçak gibi araçlara işaret ettiğini ifade etmiştir.[4]

Bediüzzaman Hazretleri de Kur’ân’ın bilimsel birtakım şeyleri haber verdiğini şöyle ifade etmektedir:

Ey arkadaş! Her şeyin Kitâb-ı Mübîn’de mevcûd olduğunu tasrîh eden وَلَا رَطْبٍ وَلَا يَابِسٍ اِلَّا ف۪ي كِتَابٍ مُب۪ينٍ  âyet-i kerîmesinin hükmüne göre; Kur’ân-ı Kerîm, zâhiren ve bâtınen, nassan ve delâleten, remzen ve işareten her zamanda vücûda gelmiş veya gelecek her şeyi ifade ediyor. Buna binâen, gerek Enbiyâ'nın kıssaları ve hikâyeleri ve gerek mu‘cizeleri hakkında Kur’ân-ı Kerîm’in işaretinden fehmettiğime  göre, mu‘cizât-ı Enbiyâdan iki gaye ve hikmet ta‘kîb edilmiştir. Birisi: Nübüvvetlerini halka tasdîk ve kabul ettirmektir. İkincisi: Terakkıyât-ı maddiye için lâzım olan örnekleri nev‘-i beşere göstererek, o mu‘cizelerin benzerlerini meydana getirmek için nev‘-i beşeri teşvîk ve teşcî‘ etmektir. Sanki Kur’ân-ı Kerîm, Enbiyâ'nın kıssaları ve hikâyeleriyle terakkıyâtın esaslarına ve temellerine parmakla işaret ederek, “Ey beşer! Şu gördüğün mu‘cizeler, birtakım örnekler ve numûnelerdir. Telâhuk-u efkârınızla, çalışmalarınızla şu örneklerin emsâllerini yapacaksınız” diye ihtâr etmiştir. Evet, mâzî, istikbâlin aynasıdır. İstikbâlde vücûda gelecek îcâdlar, mâzîde kurulan esaslar ve temeller üzerine bina edilir. Şu terakkıyât-ı hâzıra, tamamıyla dinlerden alınan işaretlerden ve mu‘cizelerden hâsıl olan ilhâmlar üzerine vücûda gelmişlerdir. [5]

Ayrıca bakınız;

https://risale.online/soru-cevap/kuran-i-kerimin-ilmi-mucizeleri-nelerdir


[1] Muhammed Hüseyin ez-Zehebî, et-Tefsîr ve’l-Mufessirûn, Mısır, 1976, c.2, s474

[2] Muhsin Demirci, Tefsir Tarihi, İfav Yay., İstanbul 2015, s. 233

[3] Said Şimşek, Günümüz Tefsir Problemleri, Kitap Dünyası yay., s. 93

[4] Said Nursi, Zülfikar, Hayrat Neşriyat, Isparta 2015, s.166

[5] Said Nursi, İşarat’ül İcaz, Hayrat Neşriyat, Isparta 2015, s.255-256


Paylaş

Facebook'ta paylaş

Whatsapp'da paylaş

Yorumlar (0)

Yorumunuz

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız