Ramazan ayının ve içindeki Ramazan orucunun faziletine dair hadis-i şerifler nelerdir?
RAMAZAN-I ŞERİF VE ORUCUN FAZİLETİNE DAİR BİR KISIM HADİS-İ ŞERİFLER
1- Enes b. Mâlik’ten (ra) rivayet edildiğine göre, Receb ayı girdiği zaman Resûlullah (sav) şöyle dua ederdi:
“Allah’ım! Receb ve Şâban aylarını hakkımızda mübarek eyle, bizi Ramazan ayına ulaştır!”[1]
2- Ebû Hüreyre’den (ra) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
“Mübarek Ramazan ayı size geldi. Yüce Allah bu ayda size oruç tutmayı farz kıldı. Bu ayda sema (cennet) kapıları açılır, cehennem kapıları ise kapanır ve şeytanların azgınları bağlanır.”[2]
3- Ebû Hüreyre’den (ra) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
“Kim inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.”[3]
4- Hişâm b. Urve’nin (ra), babasından naklettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
“Kadir gecesini Ramazan ayının son on gününde arayın!”[4]
5- Ebû Hüreyre’nin (ra) rivayet ettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
“Büyük günahlardan kaçınıldığı takdirde, beş vakit namaz ile cuma, bir sonraki cumaya kadar ve Ramazan diğer Ramazan’a kadar, aralarında işlenen günahların bağışlanmasına vesiledir.”[5]
6- Abdullah b. Ömer'in (ra) naklettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
“İslâm beş esas üzerine kurulmuştur: Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın kulu ve Resûlü olduğuna şahitlik etmek, namazı dosdoğru kılmak, zekât vermek, Kâbe’yi haccetmek ve Ramazan orucunu tutmak.”[6]
7- Hz. Âişe (ra) anlatıyor:
“...Kureyşliler câhiliye döneminde Âşûrâ günü oruç tutarlardı. Sonra Resûlullah da (sav) Ramazan orucunun farz kılındığı zamana kadar bu orucun tutulmasını emretti. (Ramazan orucu farz kılınınca) Resûlullah (sav), “(Âşûrâ orucunu) dileyen tutsun, dileyen tutmasın.”[7] buyurdu.
8- Ebû Eyyûb el-Ensârî’nin (ra) naklettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
“Her kim Ramazan orucunu tutar, sonra buna Şevval ayında altı gün daha eklerse bütün yıl oruç tutmuş gibi olur.”[8]
9- Ebû Hüreyre (ra) anlatıyor:
“Bana dostum (Resûlullah) (sav) üç şey tavsiye etti: Her ay üç gün oruç tutmak, iki rekât kuşluk namazı kılmak ve uyumadan önce vitir namazı kılmak.”[9]
10- Ebû Hüreyre’den (ra) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
“Ramazan ayından sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem’de (tutulan oruçtur). Farz namazdan sonra en faziletli namaz ise gece namazıdır.”[10]
11- Ebû Hüreyre’den (ra) nakledildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
“Oruç bir kalkandır. Oruçlu, saygısızlık yapmasın, kötü konuşmasın. Eğer biri kendisiyle dövüşmeye veya sövüşmeye kalkışırsa, iki defa, ‘Ben oruçluyum.’ desin...”[11]
12- Ebû Hüreyre’den (ra) nakledildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
“Yalanı ve yalana göre hareket etmeyi terk etmeyenin yemeyi içmeyi bırakmasına Allah’ın ihtiyacı yoktur!”[12]
13- Ebû Hüreyre’den (ra) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
“Oruç tutan nice kimseler vardır ki oruçtan nasibi sadece aç kalmaktır. Geceyi ibadetle geçiren nice kimseler vardır ki kıyamdan nasibi sadece uykusuz kalmaktır.”[13]
14- Enes b. Mâlik’ten (ra) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur.
“Sahura kalkın. Çünkü sahurda bereket vardır.”[14]
15- Zeyd b. Hâlid el-Cühenî’den (ra) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
“Bir oruçluya iftar veren, o kişinin sevabı kadar sevap elde eder. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez.”[15]
16- Amr b. Âs’tan (ra) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
“Bizim orucumuzla Ehl-i kitabın orucunu ayıran (şey), sahur yemeğidir.”[16]
17- Enes’in (ra) naklettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
“Sahur yemeği yiyin. Çünkü sahur yemeğinde bereket vardır.”[17]
18- Câbir’in (ra) naklettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
“Şüphesiz her iftar vaktinde Allah tarafından (cehennem ateşinden) azat edilenler vardır. Bu (azat etme işlemi Ramazan’da) her gece olur.”[18]
19- Zeyd b. Hâlid el-Cühenî’nin (ra) rivayet ettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
“Her kim bir oruçluya iftar yemeği yedirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap verilir; oruçlunun ecrinden de hiçbir şey eksiltilmez.”[19]
20- Enes b. Mâlik’ten (ra) rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) insanlarla birlikte iftar ettiğinde şöyle derdi:
“Yanınızda oruçlular iftar etsin. Yemeğinizi iyiler yesin ve üzerinize melekler insin.”[20]
21- Hz. Âişe (ra) şöyle demiştir:
“Resûlullah (sav), (Ramazan’ın) son on gününde, (ibadet hususunda) başka zamanlarda göstermediği gayreti gösterirdi.”[21]
22- Hz. Âişe (ra) şöyle demiştir:
“Resûlullah (sav), Ramazan’ın son on gününde itikâfa girer ve ‘Kadir gecesini Ramazan’ın son on gününde arayın.’ derdi.”[22]
23- İbn Abbâs’tan (ra) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) itikâftaki kimse için şöyle buyurmuştur:
“O, günahlardan uzak kalır ve kendisine (hayatın içinde) tüm iyilikleri yapan kimse gibi iyilikler yazılır.”[23]
Yukarıda zikrettiğimiz Ramazan-ı Şerif’e dair bir kısım hadis-i şeriflerin izahları için Hadislerle İslam eserine müracaat edebilirsiniz.[24]
[1] Taberânî, el-Mu’cemü’l-evsat, IV, 189.
[2] Nesâî, Sıyâm, 5.
[3] Buhârî, Îmân, 28.
[4] Muvatta’, İ’tikâf, 6.
[5] Müslim, Tahâret, 16.
[6] Müslim, Îmân, 21.
[7] Buhârî, Savm, 1.
[8] Müslim, Sıyâm, 204.
[9] Buhârî, Savm, 60.
[10] Müslim, Sıyâm, 202.
[11] Buhârî, Savm, 2.
[12] Buhârî, Savm, 8.
[13] İbn Mâce, Sıyâm, 21.
[14] Müslim, Sıyâm, 45.
[15] Tirmizî, Savm, 82.
[16] Müslim, Sıyâm, 46.
[17] Müslim, Sıyâm, 45; Buhârî, Savm, 20.
[18] İbn Mâce, Sıyâm, 2.
[19] Tirmizî, Savm, 82.
[20] Dârimî, Savm, 51.
[21] Müslim, İ’tikâf, 8.
[22] Buhârî, Fadlü leyleti’l-kadr, 3.
[23] İbn Mâce, Sıyâm, 67.
[24] Hadislerle İslam, c.2, s. 389-439.