Peygamber Efendimize (asm) peygamberlik vazifesinin kırk yaşında gelmesinin hikmeti nedir?
Bediüzzaman Hazretleri, 23. Mektub'da benzeri bir suale, şu mealde cevab vermiştir:
Peygamberlilk, gayet ağır ve büyük bir sorumluluktur. Aklın ve kalbin kabiliyetlerinin açılıp olgunlaşması ile o ağır sorumluluk taşınır. O olgunluğun zamanı ise kırk yaşıdır.
Hem nefsanî heveslerin ve dünyevî hırsların heyecanlı ve taşkın vakti olan gençlik zamanı, sırf Allah için, ve ahirete yönelik olan mukaddes peygamberlik vazifesiyle uygun düşmüyor.
Kırktan evvel ne kadar ciddî ve hâlis bir adam olsa da, şöhret düşkünlerinin hatırlarına, 'belki de dünyanın şan ve şerefi için çalışıyor' vehmi gelir. Onların suçlamalarından çabuk kurtulamaz.
Fakat kırktan sonra, madem kabir tarafına iniş başlıyor ve dünyadan ziyade âhiret ona görünüyor. Hareketleri ve ahirete yönelik hizmetlerinde çabuk o suçlamadan kurtulur ve başarılı olur. İnsanlar da kötü düşünmekten kurtulurlar.