Soru

Yoğun Bakımda, Komada veya Uzun Süren Baygınlık Durumunda Namaz Nasıl Kılınmalıdır? Namaz Kimlere Farz Değildir?

Yoğun Bakımda, Komada veya Uzun Süren Baygınlık Durumunda Namaz Nasıl Kılınmalıdır? Namaz Kimlere Farz Değildir? 

Tarih: 28.01.2025 00:55:23

Cevap

Rabbimiz bir âyet de “Allah, kimseye gücünün yeteceğinden fazlasını yüklemez” buyurmuştur.[1] Sevgili Peygamberimiz (sav) de bir sahabeye "Namazı ayakta kıl, buna gücün yetmezse oturarak kıl, buna da gücün yetmezse yan üstü yatarak kıl.” buyurmuştur[2]

Bilinci Yerinde Olmayan Hastanın Namazı

Bu husus değerlendirilirken ölçü şöyledir: Eğer kişinin bilinci bir günden fazla yerinde değilse bu süre zarfındaki namazlardan yükümlülüğü düşer. Bu itibarla bitkisel hayata giren, komada olan, yoğun bakımda olan kişiler bilinçleri kapalıysa ve bir daha iyileşemezler ise, bu dönemde kılamadığı namazlardan sorumlu olmaz. Bilincini bir günden daha az süreyle kaybedenlerin, ayıldıkları zaman namazlarını kaza etmeleri gerekir.[3]

Hasta Olan Kimselerin Namazı

Eğer bir hasta bilinci yerinde ise ama ayakta durmaya gücü yoksa veya ayakta durması iyileşmesinin uzatıyorsa veya hastalığının artmasına sebep olacağı anlaşırsa oturarak namazını kılar. Oturmaya da gücü yetmezse, gücüne göre yan üzeri veya sırt üstü yatarak işaretle (ima ile) namazını kılar.  Başı ile îmâ etmeye de gücü yetmeyen kimse Hanefîler'e göre namazını kazaya bırakır; gözleri, kaşları veya kalbiyle îmâ ederek namaz kılamaz.[4]

Ayakta durabilen ve yere oturabildiği hâlde secde edemeyen kimse namaza ayakta başlar, rükûdan sonra yere oturarak secdeleri îmâ ile yapar. Ayakta durabildiği hâlde oturduktan sonra ayağa kalkamayan kişi namaza ayakta başlar, secdeden sonra namazını oturarak tamamlar. Ayakta durmaya ve rükû yapmaya gücü yettiği hâlde yere oturamayan kimse namaza ayakta başlar, rükûdan sonra secdeyi tabure ve benzeri bir şey üzerine oturarak îmâ ile eda eder. Ayakta durmaya gücü yetmeyen, ayaklarını yana veya kıbleye uzatarak da olsa yere oturamayan kimse namazı tabure, sandalye ve benzeri bir şey üzerine oturarak kılar, rükû ve secdeleri îmâ ile yerine getirir. 


[1] Bakara, 2/286

[2] Buhârî, Taksîru’s-salât, 19

[3] Semerkândî, Tuhfe, c.1, s. 192

[4] Merğinânî, el-Hidâye, c. 1, s. 77; Mevsılî, el-İhtiyâr, c. 1, s. 77


Yorum Yap

Yorumlar