Bahsedilen hadisler sıhhati itibariyle sahih hadistir ve şöyledir;
“Cenneti yakından tanıdım; orada bulunanların çoğunluğunun fakirler olduğunu gördüm. Cehennemi de yakından tanıdım; orada bulunanların çoğunluğunun da kadınlar olduğunu gördüm.”[1]
“Bir Ramazan veya Kurban Bayramıydı. Resul-i Ekrem Efendimiz (sav) bayram namazlarını kıldığımız namazgâha geldi. Bir tarafta kadınlar da bulunuyordu. Onların yanından geçti ve şu hitapta bulundu: ‘Ey kadınlar, sadaka veriniz ve istiğfarı çok yapınız. Çünkü, bana cehennemlikler gösterildi, çoğu sizler idiniz.’ Bunun üzerine o kadınlar: ‘Ya Resulullah, bizler ne yaptık da cehennemliklerin çoğu bizden olmuş’ diye sordular. Resulullah (sav) şöyle cevap verdi: ‘Çünkü, sizler ötekine berikine çokça lanet eder, kocalarınıza karşı nankörlükte bulunursunuz. Ne gariptir ki, kendine hâkim, akıllı ve dinine bağlı bir kimsenin aklını, eksik dinli hiçbir kimsenin çelebildiğini görmedim… [2
Hz. Peygamber (sav)’in “Cehennem ehlinin çoğunluğunun kadınlar olduğu bana gösterildi” demesi kadınlara yönelik bir aşağılama değildir. Zaten, kadın olmak kişinin elinde de değildir. Hadiste söz konusu olan; kadınların hür iradeleriyle yaptıkları yüzünden cehenneme kendilerini attığıdır. Peygamberimizin (s.a.v), Cehennemin çoğunluğu kadınlardır demeden önce “çok tövbe edin ve çok sadaka verin” demesi kadınların bir tehlike konusunda tedbir almaları içindir. Dedikoduya düşkünlük, lanet etme ve kocalarına nankörlük sebebiyle bu günahı işleyen kadınların cehennem ehli olacağını bildirmiş, “Çok gayret edin, sadaka verin ve cehenneme gidecek kadınlardan olmayın” diye uyarıda bulunarak aslında kadınların iyiliği için bir söz söylemiştir. Elbette ki, hadiste belirtilen günahlardan sakınan ve Allah (c.c.) ve Resulünün (sav) emrettiği gibi yaşayan bir kadın için bu durum söz konusu olmayacaktır.
Kadınlar yaratılış itibariyle duygusal olmaları sebebiyle bu tarz dil ile yapılan günahlara girmeye daha münasiplerdir. Onların bu şekilde duygusal yaratılmaları da Allah’ın bir hikmetidir. Bunun hikmeti ise annelik özelliklerinde saklıdır. Çünkü, çocukların kahrını çekmek, onları büyütmek, ancak ciddi bir fedakârlık, denizler gibi çağlayan bir şefkat, bir sevgiyle mümkündür. Bunlar da birer duygudur. Annelerin birer şefkat kahramanı olmaları için verilen bu duyguların, elbette yan etkileri de olacaktır. İşte onların, o ince ruhları, o fedakâr vicdanları, o sevecen gönüllerinin tamamen aksi istikametinde cereyan eden, aşırı duygusallıklarının sonucu ortaya çıkan durumlar ise, bu yan etkinin negatif bir yansımasıdır.[3]
Yani Peygamberimizin (s.a.v) Cehennemde sayıca kadınların çok olduğunu ifade etmesi, onların hissiyâtı ve psikolojik yapısı hesaba katılmak suretiyle, Cehenneme girmelerine sebep olacak davranışlardan uzak durmaları, iyi ve güzel işler yapmalarını teşvik olarak değerlendirilmiştir.
Bütün bunlarla beraber İslâmiyet’te kadının yeri çok kıymetlidir. Bu hususta şu linke bakmanızı tavsiye ederiz;