RİSALE-İ NUR

13.08.2025

9

Havada Bulunan Atomların Mükemmel Vazifeleri

Gençlik Rehberi 69. sayfada "Hüve Nüktesi'nde" geçen şu kısmı kısaca izah eder misiniz?

"...Öyle ise, bu sahîfe-i havânın hakkalyakîn, aynelyakîn, ilmelyakîn derecesinde bedâhetle Zât-ı Zülcelâl’in hadsiz, gayr-i mütenâhî ilmi; ve hikmetle çalıştırdığı kalem-i kudret ve kaderin mütebeddil sahîfesi; ve bir levh-i mahfûzun âlem-i tağayyürde ve mütebeddil şuûnâtında bir levh-i mahv ve isbat nâmında yazar bozar tahtası hükmündedir. İşte hava unsurunun, yalnız nakl-i asvât vazîfesinde mezkûr cilve-i vahdâniyeti ve mezkûr acâibi gösterdiği; ve dalâletin hadsiz muhâliyetini izhâr ettiği gibi, unsur-u havâînin sâir ehemmiyetli vazîfelerinden biri de elektrik, câzibe, dâfia, ziyâ gibi sâir letâifin naklinde şaşırmadan muntazaman asvât naklindeki vazîfeyi gördüğü aynı zamanda, bu vazîfeleri dahi gördüğü aynı zamanında bütün nebâtât ve hayvanâta teneffüs ve telkîh gibi hayata lüzûmu bulunan levâzımâtı kemâl-i intizâm ile yetiştiriyor. Emir ve irâde-i İlâhiye’nin bir arşı olduğunu kat‘î bir sûrette isbat ediyor."

* *

*** ***

19.08.2025 tarihinde sordu.

Cevap

Özet:

Bediüzzaman Hazretleri bu metinde, hava unsurunun Allah'ın varlığını, ilmini ve kudretini gösteren, ispatlayan bir ayna, tecelli alanı olduğunu ilmî bir şekilde izah ediyor. Havanın basit bir gaz karışımı olmadığını, Allah’ın yaratma ve iradesinin harikulade bir tecelli yeri olduğunu fark ettiriyor. Bilimsel bilgi ile dînî ilimleri birleştiren/mezc eden güçlü bir bakış açısı sunuyor.

İzah:

Metinde geçen "hakkalyakîn, aynelyakîn, ilmelyakîn" terimleri, yakînin/kesin anlayışın farklı idrak seviyelerini ifade eder:

İlmelyakîn: Bir şeyi bilmek, bir şey hakkında bilgi/ilim ile yakîn/kesinlik sahibi olmak. (Örn: Ateşin yakıcı olduğunu ilim ile bilmek)

Aynelyakîn: Bir şeyi gözle görmek ile yakîn sahibi olmak. (Örn: Ateşi bizzat görmek)

Hakkalyakîn: Bir şeyin bizzat içinde olmak, o gerçeği yaşayarak idrak etmek. (Örn: Ateşin yakıcılığını hissederek yaşamak)

Bu metinde Bediüzzaman Hazretleri havanın bu üç seviyede de Zât-ı Zülcelâl'in (Allah'ın) varlığını, ilmini ve hikmetini apaçık bir şekilde gösterdiğini ifade ediyor. Havadaki her bir molekülün, rüzgarın, her bir ses dalgasının arkasında kusursuz düzenin tesadüfe imkan bırakmayacak şekilde ilim, irade ve kudretin eseri olduğunu ispat ediyor.

Hava; kalem-i kudret ve kaderin mütebeddil sahifesidir.

Hava "kalem-i kudret ve kaderin mütebeddil sahîfesi" (kudret ve kader kaleminin değişken sayfası) hükmündedir. Hava, atomları ve tüm hareketleri ile, Allah’ın kudret ve kaderi doğrultusunda, sürekli bir değişim ve dönüşüm içindedir. İmanî bakış açısı ile insan; hava sayfasında Rabbimizin kudretinin ve kaderinin tecellisini okuyabilir.

Hava; Levh-i Mahfûz’un âlem-i tagayyürde ve mütebeddil şuûnâtında bir “Levh-i mahv ve isbât” nâmında yazar bozar tahtası…

Bediüzzaman Hazretleri bu metinde havayı aynı zamanda (bir yönüyle) ‘levh-i mahv ve isbat’ (yazar bozar levhası) olarak nitelendirir. Levh-i Mahfuz; Allah’ın ilminin bir ünvanı, kainattaki gerçekleşen ve gerçekleşecek olan her şeyin yazıldığı/korunduğu kader defteridir.[1] Hava da Levh-i Mahfuz’un bir şubesi olan ‘levh-i mahv ve isbat’ (yazar bozar levhası) olarak ifade ediliyor. Bu izah ve tanımlama havanın, sadece fiziksel bir unsur olmanın ötesinde, Allah’ın ilminin, kudretinin, hikmetinin kainatta ve hava zerrelerinde sürekli olarak tezahür ettiği bir ortam olduğunu ifade ediyor.

Havanın Çok Yönlü Vazifeleri ve Hakikatleri

Hava "nakl-i asvât" (seslerin nakli) vazifesiyle Allah'ın "vahdâniyet" (birliği) ve kudretine dair sayısız delilleri gösterir. Seslerin havada birbirine karışmadan, düzenli bir şekilde milyonlarca farklı yöne iletilmesi, tesadüfün olmadığının aksine kusursuz bir düzenin varlığının ispatıdır. Bu düzen, aynı zamanda "dalâletin hadsiz muhâliyetini" (sapkınlığın, yani Allah'ı inkar etmenin, sonsuz derecede imkansız olduğunu) gösterir. Çünkü bu kadar mükemmel bir düzenin, kör tesadüfün eseri olması, aklen imkansızdır.

Bediüzzaman Hazretleri bu metinde ses naklinin yanı sıra havanın başka önemli vazifelerinden de bahseder.

Elektrik, cazibe, dafia, ziya: Hava; elektrik akımlarının, itme ve çekme kuvvetlerinin ve ışığın yayılmasında vazife görür. Bu unsurların da havada şaşırmadan, muntazam bir şekilde iletilmesi, hava unsurunun penceresinden her şeyi takdir ve idare eden Allah’ın varlığına işaret eder.

Nefes ve tohumlama (telkîh): Hava, canlıların nefes almasında vazifelendirilmiştir. Ayrıca, bitkilerin tozlaşması (telkih) için gerekli olan polenleri taşıyarak hayatın devamlılığına hizmet eder. Bu hayati fonksiyonlar, "kemâl-i intizâm ile" (mükemmel bir düzenle) yerine getirilir.

Bu çok yönlü ve hayati vazifelerin tümünün aynı anda ve kusursuz bir uyum içinde gerçekleşmesi, havanın İlahî emir ve iradenin bir arşı olduğunu kesin bir şekilde ispat eder.


[1] https://risale.online/soru-cevap/lehv-i-mahfuz


Paylaş

Facebook'ta paylaş

Whatsapp'da paylaş

Yorumlar (0)

Yorumunuz

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız