06.04.2011

4786

Diş Kaplama ve Dolgu Güsle Engel Midir?

Diş dolgusu ve yeni dişlerin takılması guslun sıhhatine engel midir.?

21.04.2011 tarihinde soruldu.

Cevap

Tedavi amacıyla diş doldurtmak veya kaplatmak caizdir. Dolgu, kaplama, tel taktırma, implant yaptırma veya sabit protez, abdest ve guslün sıhhatine engel olmaz. Ancak çıkarılıp takılabilen/sabit olmayan dişlerin gusül abdesti esnasında ağzı yıkarken (mazmaza) çıkarılması gerekir. 
Diş dolgusu yapıldıktan ve dolguyu korumak için üstü de kaplandıktan sonra, dolgu ve kaplamanın dışı, dişin dış kısmı hükmünü alır. Bu sebeple, ağız yıkanınca, kaplama yapılan dişler de yıkanmış sayılır. Bu nedenle kişi, gerektiğinde tedavi amaçlı olarak dişlerine dolgu veya kaplama yaptırabilir ve abdest ya da gusül alıp, ibadetlerini yapabilir. Yapılan bu işlem tedavi amaçlı ve zorunlu olduğundan, mezhepler arasında bir ihtilaf söz konusu değildir.  Söz konusu tedavinin abdestsiz, cünüp veya adetli iken yapılması da mümkündür. 1 
Bu konuyla alakalı olarak Bediüzzaman Hazretleri işe şöyle demektedir:

Abdest vaktinde ağzı yıkamak farz değil sünnettir. Fakat gusül hengâmında ağzını yıkamak farzdır. Az bir şey de yıkanmadık kalsa olmaz, zarardır. Onun için dişleri kaplama lehinde ulemalar (âlimler) fetva vermeye cesaret edemiyorlar. İmam-ı A'zam ile İmam-ı Muhammed (Radıyallahü anhüma) gümüş ve altından dişlerin yapılmasına fetvaları, sabit kaplama hakkında olmamak gerektir. Hâlbuki bu diş mes’elesi umûmü’l-belvâ sûretinde o derece intişârı var ki, ref‘i kābil değil. Ümmeti bu belvâ-yı azîmeden kurtarmak çâresini düşündüm, birden kalbime bu nokta geldi. Haddim ve hakkım değil ki, ehl-i ictihâdın vazîfesine karışayım. Fakat bu umûmü’l-belvâ zarûretine karşı, fetvâlara tarafdâr olmadığım hâlde diyorum ki: Eğer mütedeyyin bir hekîm-i hâzıkın gösterdiği ihtiyaca binâen kaplama sûreti olsa, altındaki diş, ağzın zâhirîsinden çıkar, bâtın hükmüne geçer. Gusülde yıkanmaması, guslü ibtâl etmez. Çünki üstündeki kaplama yıkanıyor, onun yerine geçiyor. Evet, cerîhaların üstündeki sargıların zarar için kaldırılmadığından cerîha yerine yıkanması, şer‘an o yaranın gasli yerine geçtiği gibi, böyle ihtiyaca binâen sâbit kaplamanın yıkanması dahi dişin yıkanması yerine geçer, guslü ibtâl etmez. وَالْعِلْمُ عِنْدَ اللّٰهِ Mâdem ihtiyaca binâen bu ruhsât oluyor. Elbette yalnız süs için, ihtiyaçsız dişleri kaplamak veya doldurmak bu ruhsattan istifâde edemez. Çünki, hatta zarûret derecesine geldikten sonra, böyle umûmü’l-belvâda , eğer bilerek sû’-i ihtiyârıyla olsa, o zarûret ibâhaya sebebiyet vermez. Eğer bilmeyerek olmuşsa, zarûret için elbette cevâz var.2 

Bu ifadelerinden anlaşılacağı üzere diş meselesi umum-ü'l belva yani kaçınılması mümkün olmayan genel bir problem haline gelmiştir. Dolayısıyla hükümsüz bırakılamaması gerekmektedir. Bediüzzaman Hazretleri de ümmeti bu büyük sıkıntıdan kurtarmak çaresini düşünerek, birden kalbine şöyle bir mananın geldiğini söylemektedir: Eğer dindar ve işinin ehli bir doktorun gerekli gördüğü bir tedavi sebebiyle diş kaplaması yapılmışsa, kaplama altındaki diş artık ağzın “dış kısmı” hükmünden çıkar, “iç kısım” hükmüne geçer. Böyle olunca gusülde yıkanmaması guslü bozmaz. Çünkü kaplamanın dış kısmı yıkanmakta, bu da asıl dişin yıkanması yerine geçmektedir. Nasıl ki yaraların üzerindeki sargı, zarar vereceği için kaldırılmadan sargı üzerinden yıkama yapılınca o yaranın yıkanması yerine geçiyorsa; ihtiyaç sebebiyle yapılan sabit diş kaplamalarının da yıkanması, dişin yıkanması yerine geçer ve guslü geçersiz kılmaz. Bu izin ihtiyaç sebebiyle verilir. Sırf süs için, ihtiyaç yokken diş kaplatmak veya doldurmak bu ruhsattan faydalanamaz. Hatta böyle yaygın bir meselede bile kişi bilerek ve keyfi davranmışsa “zaruret” sayılmaz. Ancak bilmeden yaptırmışsa, o zaman zaruret hükmü devreye girer ve ruhsat geçerli olur.

  1. Heyet, Fetvalar, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara 2018, s. 80

  2. Bediüzzaman, Barla, Hayrat Neşriyat, Isparta 2015, s. 325


Paylaş

Facebook'ta paylaş

Whatsapp'da paylaş

Hesaplarımıza abone olun sorularımızdan ilk siz haberdar olun

Yorumlar (1)

Allah razı olsun.

29.04.2011

Yorumunuz

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız