Ayasofya Camisinin üst kısmında gayr-i müslimlerin dolaşması ve orada namaz kılınamaması cami adabına ve ceddimiz Fatih'in Ayasofya vakfiyesine uygun mudur?

Ayasofya Camii, dünya üzerinde önemi büyük olan mabetlerden birisidir. Bu mabedin camii olarak yeniden açılması Müslüman dünyasında büyük bir coşkuya vesile olmuştur. Müslümanlar yıllarca müze olmasından üzüntü duyup bir an önce yeniden camii olması için yıllarca dua etmişlerdir.

Bugün elhamdülillah bu dualar karşılık bulmuş ve Ayasofya yeniden camii olarak ibadete açılmıştır. Şu andaki mevcut durumda içerisinde ibadet edilme noktasında fıkhi esaslara göre herhangi bir sakınca yoktur. Yapılan düzenlemeler ibadet etmeyi kolaylaştırmaya yönelik olmaktadır. İnşallah ilerleyen süreçte istenilen düzenlemeler de yapılır. Bu durum tamamen devletin dengelerine ve hassasiyetlerine bakmaktadır. 

Fatih Sultan Mehmet Han Hazretlerinin vakfiyesinin beyanları okunduğunda Ayasofya Camii’nin mevcut halinde camii adabına aykırı bir durum yoktur. Yeni haline geçişte bir takım aksaklıklar yaşanmış olsa da süreç içerisinde oluşan aksaklıklara hızlı çözümler üretilmesi Müslümanlar tarafından olumlu karşılanmaktadır.

Fatih Sultan Mehmet Han Hazretlerinin vasiyeti şöyledir: 

“İşte bu benim Ayasofya Vakfiyem, dolayısıyla kim bu Ayasofya’yı camiye dönüştüren vakfiyemi değiştirirse, bir maddesini tebdil ederse onu iptal veya tedile koşarsa, fasit veya fasık bir teville veya herhangi bir dalavereyle Ayasofya Camisi’nin vakıf hükmünü yürürlükten kaldırmaya kastederlerse, aslını değiştirir, füruuna itiraz eder ve bunları yapanlara yol gösterirlerse ve hatta yardım ederlerse ve kanunsuz olarak onda tasarruf yapmaya kalkarlar, camilikten çıkarırlar ve sahte evrak düzenleyerek, mütevellilik hakkı gibi şeyler ister yahut onu kendi batıl defterlerine kaydederler veya yalandan kendi hesaplarına geçirirlerse ifade ediyorum ki huzurunuzda, en büyük haram işlemiş ve günahları kazanmış olurlar. Bu sebeple, bu vakfiyeyi kim değiştirirse, Allah’ın, Peygamber’in, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen laneti onun ve onların üzerine olsun, azapları hafiflemesin onların, haşr gününde yüzlerine bakılmasın. Kim bunları işittikten sonra hala bu değiştirme işine devam ederse, günahı onu değiştirene ait olacaktır. Allah’ın azabı onlaradır. Allah işitendir, bilendir”[1]