RİSALE-İ NUR

30.07.2025

1

Göz, Dil ve Kulak Gibi Nimetlerin Şükrü / Şükür Risalesi

"Nasıl rızkın şu hizmetkârı şükürsüzlük ile bu dereceye sukūt eder. Öyle de, rızkın mâhiyeti ve sâir hademeleri dahi sukūt ediyorlar." Şükür Risalesi'nde geçen şu cümleyi izah eder misiniz? Burada bahsi geçen sâir hademeler nelerdir?

* *

*** ***

05.08.2025 tarihinde sordu.

Cevap

Konuyla ilgili paragrafı aynen buraya alıyoruz:

"Altıncı Söz’de beyân edildiği gibi, lisândaki kuvve-i zâika Cenâb-ı Hakk hesabına, yani ma‘nevî vazîfe-i şükrâniye ile rızka müteveccih olduğu vakit, o dildeki kuvve-i zâika, rahmet-i bî-nihâye-i İlâhiyenin hadsiz matbahlarına şâkir bir müfettiş, hâmid bir nâzır-ı âlî-kadr hükmündedir. Eğer nefis hesabına olsa, yani rızkı in‘âm edenin şükrünü düşünmeyerek müteveccih olsa, o dildeki kuvve-i zâika, bir nâzır-ı âlî-kadr makamından, batın fabrikasının yasakçısı ve mide tavlasının bir kapıcısı derecesine sukūt eder. Nasıl rızkın şu hizmetkârı şükürsüzlük ile bu dereceye sukūt eder. Öyle de, rızkın mâhiyeti ve sâir hademeleri dahi sukūt ediyorlar. En yüksek makamdan en ednâ makama inerler. Kâinât Hâlik’ının hikmetine zıd ve muhâlif bir vaz‘iyete düşerler."1 

Burada tat alma duyumuz dilin, şükür vazifesini yerine getirmek üzere rızka müteveccih olması durumunda Allah'ın sayısız nimetlerini tadan bir müfettiş ve hamd eden kıymetli bir nâzır/bakan olduğunu ifade ediyor. Ve devamında rızık karşısında şükretme vazifesiyle (rızka) bir çeşit hizmetkâr olan dilin şükürsüzlük sebebiyle yüksek kıymetteki makamından aşağı düşeceğini ifade ediyor.

Öyle de rızıkla alakalı dilden başka mide, göz, burun gibi diğer organlar sâir/diğer hademelerdir. Eğer manevi şükür vazifelerini yerine getirmezlerse onlar da dil gibi şükürsüzlük nedeniyle kıymetlerinden sükût edeceklerdir yani hakiki kıymetlerini kaybedeceklerdir. Meselâ gözün şükrü gördüğü nimetler karşısında hayran olup Allah'a teşekkür etmektir. Burnun şükrü, nimetlerin farklı güzel kokularını koklayıp bu nimetleri ihsan eden Allah'a hamd etmektir.

Esasen rızık, onu veren Allah'a nispetle gerçek rızık manasını kazanır. Yoksa kıymeti yüzden bire düşer. Nasıl ki bir elma lezzeti içinde o elmadan belki yüz derece daha fazla lezzetli bir iltifat, bir ikram lezzeti vardır. Bu lezzet, o nimeti ancak hakiki nimet sahibinden bilmekle ortaya çıkar.

İşte Allah'a teşekkür etmek, o ni‘metleri doğrudan doğruya ondan bilmek, o ni‘metlerin kıymetini takdîr etmek ve o ni‘metlere kendi ihtiyacını hissetmekle olur.2 

  1. Bediüzzaman Said Nursi, Asâ-yı Musa, Hayrat Neşriyat, Isparta 2021, s. 257.

  2. Bediüzzaman Said Nursi, Mektubât, Hayrat Neşriyat, Isparta 2019, c. 2, s. 283.


Paylaş

Facebook'ta paylaş

Whatsapp'da paylaş

Yorumlar (0)

Yorumunuz

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız