Soru

"İkincisi: Şu zamanın nazarı, evvelâ ve bizzât saadet-i dünyeviyeye bakıyor ve ahkâmları ona tevcîh ediyor. Halbuki şerîatın nazarı ise, evvelâ ve bizzât saadet-i uhreviyeye bakar. İkinci derecede âhirete vesîle olmak dolayısıyla, dünyanın saadetine nazar eder. Demek şu zamanın nazarı, rûh-u şerîattan yabânîdir. Öyle ise şerîat nâmına ictihâd edemez."

27. Söz İctihad Risalesi'nde geçen şu cümleleri izah eder misiniz? 

Tarih: 28.02.2025 16:34:43

Cevap

İkincisi: Şu zamanın nazarı, evvelâ ve bizzât saadet-i dünyeviyeye bakıyor ve ahkâmları ona tevcîh ediyor.

Bu zamanda, maddeciliğin önce planda olduğu şu asırda fikirler, bakış açıları, dünya görüşleri ahirete göre değil Dünya’ya göre şekilleniyor. Yani, insanların ve toplumun temel önceliği dünya hayatındaki mutluluğu, rahatlığı ve maddi refahı elde etmek olarak beliriyor. Bundan dolayı hükümleri ve kuralları dünya mutluluğuna göre yönlendiriyorlar.

Halbuki şerîatın nazarı ise, evvelâ ve bizzât saadet-i uhreviyeye bakar. İkinci derecede âhirete vesîle olmak dolayısıyla, dünyanın saadetine nazar eder.

Bunun aksine İslam’ın bakış açısı ve şeriatın nazarı; öncelikle ve doğrudan âhiret mutluluğunu esas alır. Yani asıl hedef âhiret mutluluğudur, ama dünya hayatı da tamamen göz ardı edilmez. Dünya mutluluğu da önemlidir ama ancak bu mutluluk ahiret saadetine katkı sağladığı sürece değerlidir. Dünya hayatı, ahirete hazırlık için bir tarla hükmünde görülür. Yani öncelik ahirete bakan yönüdür.

Dünyanın ahirete bakan yüzü için bakınız; 

https://risale.online/soru-cevap/5-remiz-i-aciklayabilir-misiniz

Demek şu zamanın nazarı, rûh-u şerîattan yabânîdir. Öyle ise şerîat nâmına ictihâd edemez.  [1]

Yukarıda ki açıklamalardan çıkan netice şudur ki; günümüz insanının ve toplumunun bakış açısı, nazarı ve fikri, İslâm’ın özüne ve ruhuna yabanîdir. Öyleyse bu nazar ile İslâm adına yeni içtihatlarda bulunamaz.

Eğer bir kimse, İslâm’ın asıl ruhunu anlamadan sadece kendi dünya görüşüne göre hareket ederse, İslâm adına yeni hükümler çıkaramaz. Mesela İslâm’ın bazı emir ve yasaklarını sadece modern dünyanın bakış açısına göre yorumlayıp, "Artık devir değişti, bu hükümler geçerli değil" diyerek keyfî değişiklikler yapan kimseler, dünyanın etkisi altında kalmış ve dünya mutluluğunu ahiret saadetine önceleyen kimselerin bir savunmasıdır.

Yine misal vermek gerekirse hem geçmiş yüzyılda Fazlurrahman gibi âlimler! hem de içinde yaşamış olduğumuz şu yıllarda bazı kişi ve gruplar, şuanki banka işlemlerinin faizin başka bir türü olduğunu ve bu yüzden mübah olduğunu ifade etmektedirler. Çünkü ahiret mutluluğunu değil dünya saadetini esas maksat yaptıkları için maddi refah, ekonomik konfor bu ictihadlarında onların esas önceliği olmuş ve yanılmışlardır.


[1] Said Nursi, Sözler, Hayrat Neşriyat, Isparta 2015, s.157


Yorum Yap

Yorumlar