Soru

Allahın Merhameti ve Ebedi Cehennem

Allahın çok büyük merhamet sahibi olduğunu biliyoruz. Ama bu kadar merhamet sahibi Rabbimiz nasıl olur da inanmayan birini sırf inanmıyor diye asırlarca binlerce yıllar boyu değil, sonsuza kadar cehenneme atacaktır? 

Tarih: 31.08.2016 18:56:06
Okunma: 5720

Cevap

Bu konuya sadece merhamet noktasından bakmak doğru olmaz. Adalet gibi Allah'ın yüceliği ve izzeti gibi cihetlerle de bakmak gerekir. Allah insanı Onu tanımak ve kulluk etmek için yaratmıştır. Bunun için yaratılan insan tabir-i caizse Allah'a rest çekip seni tanımıyorum derse elbette bunun karşılığı da ona göre olacaktır.

Bununla birlikte küfür Allah'ı tanımamak olduğu gibi, varlıkların yaptıkları ibadetleri ve diğer önemli vazifeleri de inkar etmek ve onlara hakaret etmek anlamına gelir. Görevi başındaki bir memura sen burada ne iş yapıyorsun ki, hiç bir şeye yaramıyorsun denilse, elbette o da görevi başındaki devlet memuruna hakaret ve tezyiften dolayı dava açar. Bunun gibi bütün varlıklara bu tarzda hakaret ve haklarına küfürle tecavüz eden birinden bütün mevcudatın şikayeti olacaktır. Allah da bütün varlıkların Rabbi ünvanıyla onların haklarını bu kafirden alacaktır.

Hem Allah'ın isim ve sıfatlarının tecellilerini red etmek de bir suçtur. Her bir varlığın kafirden alacağı hakkı ile birlikte Allah'ın isim ve sıfatlarının herbirinin hakkı elbette onun ebedi bir azabı hak ettiğini de gösterir.

Bununlar birlikte o kafir ebedi yaşasa idi ebedi olarak kafir olarak kalacaktı. Bunun da cezası ebedi cehennemdir. 

Hem bu kadar haksızlıklara ve tecavüzlere karşı merhamet göstermek ve ceza vermemek te mazlumlara binlarce milyonlarca haksızlık olur.

 

"küfür ve dalâlet, müdhiş bir tecâvüzdür ve umum mevcûdâtı alâkadâr edecek bir cinâyettir. Çünki hilkat-i kâinâtın bir netice-i a‘zamı, ubûdiyet-i insaniyedir ve rubûbiyet-i İlâhiyeye karşı îmân ve itâatle mukābeledir. Halbuki ehl-i küfür ve dalâlet ise, küfürdeki inkâr ile, mevcûdâtın ille-i gāiyeleri ve sebeb-i bekāları olan o netice-i a‘zamı reddettikleri için, umum mahlûkātın hukukuna bir nevi‘ tecâvüz olduğu gibi, umum masnûâtaynalarında cilveleri tezâhür eden ve masnûâtın kıymetlerini, aynadârlık cihetinde âlî eden esmâ-yı İlâhiyenin cilvelerini inkâr ettikleri için, o esmâ-yı kudsiyeye karşı bir tezyîf olduğu gibi, umum masnûâtın kıymetini tenzîl ile o masnûâta karşı bir tahkîr-i azîmdir. Hem umum mevcûdâtın herbiri, birer vazîfe-i âliye ile muvazzaf birer me’mûr-u Rabbânî derecesinde iken, küfür vâsıtasıyla, sukūt ettirip, câmid, fânî, ma‘nâsız bir mahlûk menzilesinde gösterdiklerinden, umum mahlûkātın hukukuna karşı bir nevi‘ tahkîrdir." (13. Lema)

"Suâl: Kısa bir zamandaki küfre mukābil, hadsiz bir zaman cehennemde hapis kalmak nasıl adâlet olur?

Elcevab: Sene, üç yüz altmış beş gün hesabıyla, bir dakika katil, yedi milyon sekiz yüz seksen dört bin

dakika hapsi iktizâ etmesi, kānûn-u adâlet iken; bir dakika küfür, bin katil hükmünde olduğundan, yirmi sene ömrünü küfürle geçiren ve küfür ile ölen bir adam, kānûn-u adâlet ile elli yedi trilyon iki yüz bir milyar iki yüz milyon sene beşerin kānûn-u adâletiyle hapse müstehak olur. Elbette bu hakîkatin خَالِد۪ينَ ف۪يهَٓا اَبَدًا adâlet-i İlâhiye ile vech-i muvâfakati bundan anlaşılıyor. Birbirinden gāyet uzak iki adedin sırr-ı münâsebeti şudur ki, katil ve küfür, tahrîb ve tecâvüz olduğu için, gayra te’sîrât yapar. Bir dakikada katil, lâakal zâhirî âdete göre on beş sene maktûlün hayatını selbeder, onun yerine hapse girer. Bir dakika küfür, bin bir esmâ-yı İlâhiyeyi inkâr ve nukūşlarını tezyîf ve kâinâtın hukukuna tecâvüz ve kemâlâtını inkâr ve hadsiz delâil-i vahdâniyeti tekzîb ve şehâdetlerini reddetmek olduğundan, kâfiri, bin seneden ziyâde esfel-i sâfilîne atar, خَالِد۪ينَ de hapseder." (28. Lema)

 

Ayrıca bakınız.

/soru-cevap/kafirlerin-cehennemde-ebedi-kalmalarindaki-adalet

/soru-cevap/allahin-merhameti


Yorum Yap

Yorumlar

Hayrat Neşriyat: Hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri Allah’a ortak koşmaları sebebiyle, inkâr edenlerin kalblerine korku salacağız! Varacakları yer de ateştir. Zâlimlerin kalacağı yer ise ne kötüdür!(ALİ İMRAN 151) Bunun gibi bir çok ayeti kerimede ve risale-i nur külliyatında şu büyük sır insanların gözünün önüne sunulmaktadır. Ancak gözümüzün önündeki burnumuzu göremediğimiz gibi gaib perdesini yırtacak şu hakikatı göremiyoruz. ALLAH KÜFRE DELİL YARATMAMIŞTIR. Zerrelerden taa yıldızlara kadar bütün kainatta küfre delil bir tek şey yoktur. Atomdan,topraktan,sudan,havadan,tabiattan,maymundan,güneşten,yıldızdan...vb.küfre delil bir tek mahluk yoktur. O yüzden Cenab-ı Allah her türlü günahı istersem affederim , Ancak küfrü affetmem buyuruyor. Çünkü ALLAH KÜFRE DELİL YARATMAMIŞTIR. Eğer küfre bir tek zerre delil yaratılmış olsaydı, bu imtihan olmaz, kimse cehenneme girmezdi. BU İMTİHANDAKİ TÜM SORULARIN , BÜTÜN CEVAP ŞIKLARI ALLAH. ALLAH'DAN BAŞKA CEVAP ŞIKKI OLMAYAN BİR İMTİHANI VEREMEYENİN YERİ EBEDİ CEHENNEMDİR.
Gönderen: UĞUR TAVACI
Tarih: 10.10.2016 16:02:29