Cenâb-ı Hakk'ın bizim ibadetlerimize ne ihtiyacı var ki, Kur’ânda ısrarla ibadeti emrediyor?
Cenâb-ı Hakk bizim ibadetimize muhtaç olmadığı gibi hiçbir şeye de muhtaç değildir. Fakat ibadete muhtaç olan biziz. Çünkü manen hastayız. İbadet ise, manevi yaralarımıza bir ilaç hükmündedir. Acaba bir hasta, o hastalık hakkında, şefkatli bir doktorun ona faydalı ilaçları içirmek hususunda ettiği ısrara karşılık, ona dese ki, “senin ne ihtiyacın var ki bana böyle ısrar ediyorsun?” Gayet manasız konuşmuş olmaz mı? (Bkz. Lem’alar, 23. Lem’a Tabiat Risalesi)