Yeni doğan çocuklar için kesilen Akîka Kurban'ı hakkında detaylı bilgi verebilir misiniz? Sünnetteki uygulaması nasıldı?
Yeni doğan çocuğun başındaki tüyüne (Akîka) denir. Böyle bir çocuk için Cenab-ı Hakk'a şükür yerine geçmek üzere kesilen kurbana da "Akîka" adı verilmiştir.
Akîka kurbanı kesmek, Ebû Hanîfe’ye göre mubahtır. Hanefîlere göre mendup, diğer üç İmama göre ise sünnettir.
Akîka kurbanı, çocuğun doğduğu günden büluğ çağına erinceye kadar kesilebilir. Fakat yedinci günü kesilmesi daha faziletlidir. Çocuğun yedinci doğum günü adı konulur ve başının saçları kesilip ağırlığınca altın veya gümüş sadaka verilir. Aynı günde bu kurban kesilir; çünkü böyle yapılması üç İmama göre müstahabdır. [1]
Hazreti peygamber (sav) “Erkek çocuk için yaşları birbirine denk iki koyun, kız çocuk için bir koyun. Koyunların erkek veya dişi olmasının bir zararı yoktur” buyurmuştur. Bu rivayet merfûʿ[1] olarak Esmâ bint Yezîd[2], Ümmü Kürz[3], Hz. Aişe[4] , Ebû Hüreyre[5] , Abdullah b. Amr b. Âs[6] ve Abdullâh b. Abbâs[7] tarîkleriyle nakledilmektedir. Bu rivayete ek olarak Hz. Peygamber’in torunları Hasan ve Hüseyin için birer koç kestiği de ifade edilmektedir.[8] Ayrıca Abdullah b. Ömer, Urve b. ez-Zübeyr gibi sahabilerin erkek ve kız çocuk için ayırım yapmayıp her birisi için birer koyun kestikleri rivayet edilmektedir.[9]
İmam Şâfiî, Ahmed b. Hanbel gibi âlimler erkek çocuk için iki, kız çocuk için bir koyun kesilmesi gerektiğini söylemişlerdir.[10]
Mâlik b. Enes Hz. Peygamber’in (s.a.s.) torunları için birer koç kestiğini bildiren rivayeti ve İbn Ömer’in uygulamasını esas alarak hem kız hem erkek çocuk için birer koç kesileceğini ifade etmiştir.[11]
Hanefiler ise erkekler için kesilen akîka kurbanının iki olması gerektiği şeklindeki rivayetleri kabul etmekle birlikte bu rivayetlerin udhiye[12] kurbanı ile nesh edildiğini ifade etmişler. Ve dolayısıyla erkek ve kadının akîka kurbanı hakkında eşit olduklarını söyleyerek birer koyun kesilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir.
Fukahanın çoğunluğuna göre akîka kurbanı koyundan olabileceği gibi sığır ve deveden de kesilebilir. İmam Mâlik’e göre ise koyun kesilmesi efdaldir. Kurban edilecek hayvanda bulunması gereken vasıflar bakımından akîka da Kurban Bayramı’nda kesilen normal kurban gibidir. Eti hakkındaki hüküm de aynıdır.
Akîka kurbanının etinden sahibi yiyebilir, başkalarına da yedirebilir, sadaka da verebilir.[13]
Akîka kurbanının kemikleri, çocuğun sağlık ve selametine bir hayır dileği olsun diye, kırılmayıp yalnız ek yerlerinden ayrılır ve öylece pişirilir. Bunu yapmak müstahabdır. Diğer bir bakımdan da çocuğun mütevazi olmasına ve kötü huylardan korunmuş olmasına bir işaret olsun diye kemiklerin kırılması müstahab görülmüştür.
[2] Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 45/564 (No. 27582).
[3] Abdürrezzâk, el-Muṣannef, 5/63-64 (No. 8201-8202); Ebû Bekr Abdullah b. ez-Zübeyr b. Îsâ el-Kureşî el-Humeydî, el-Müsned, thk. Hüseyin Selîm Esed ed-Dârânî (Dımaşk: Dâru’s-Sekâ,1417/1996), 1/340 (No. 348-349); İbn Ebî Şeybe, el-Muṣannef, 13/362-363 (No. 25820-25821),20/279 (No. 39059); Ebû Ya‘kūb İshâk b. İbrâhîm b. Mahled et-Temîmî İbn Râhûye, el-Müsned,thk. Abdülgafûr Abdülhak Hüseyin el-Belûşî (Medine: Mektebetü’l-îmân, 1412/1991), 5/159-161 (No. 2279-2282); Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 45/113 (No. 27139), 116-120 (No. 27142,27143), 369 (No. 27369), 370-372 (No. 27371-27373); Ebû Muhammed Abdullah b.Abdurrahmân ed-Dârimî, es-Sünen, thk. Hüseyin Selim Esed ed-Dârânî (Riyad: Dâru’l-Muğnî,1412/1991), “Eḍâḥî”, 9 (No. 2009, 2011); İbn Mâce, “Ẕebâʾiḥ”, 1 (No. 3162); Ebû Dâvûd, “Eḍâḥî”,21 (No. 2834-2836); Tirmizî, “Eḍâḥî”, 17 (No. 1516); Nesâî, “ʿAḳīḳa”, 2-4 (No. 4215-4218).
[4] Abdürrezzâk, el-Muṣannef, 5/64-65 (No. 8203); İbn Ebî Şeybe, el-Muṣannef, 13/364-365 (No.25826-25827); İbn Râhûye, el-Müsned, 2/461 (No. 1033), 3/691-692 (No.1290-1292); Ahmed b.Hanbel, el-Müsned, 40/30 (No. 24028), 42/144 (No. 25250);Tirmizî, “Eḍâḥî”, 16 (No. 1513); İbnMâce, “Ẕebâʾiḥ”, 1 (No. 3163)
[5] Ebû Bekr Ahmed b. Amr b. Abdilhâliḳ el-Bezzâr, el-Müsned, thk.Mahfuzurrahmân Zeynullâh- Âdil b. Sa’d - Sabrî Abdülhâlık Şâfiî (Medine:Mektebetü’l-Ulûm ve’l-Hikem), 1988-2009/1408-1430, 15/319 (No. 8857).
[6] Abdürrezzâk, el-Muṣannef, 5/66 (No. 8209); İbn Ebî Şeybe, el-Muṣannef, 13/364 (No. 25824);Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 11/320-321 (No. 6713), 420-421 (No. 6822); Ebû Dâvûd, “Eḍâḥî”,21 (No. 2842); Nesâî, “ʿAḳīḳa”, 1 (No. 4212)
[7] Bezzâr, el-Müsned, 11/341 (No. 5157).
[8] Ebû Dâvûd, “Eḍâḥî”, 21 (No. 2841).
[11] Hattâbî, Meʿâlimü’s-Sünen, 4/263; İbn Abdilber, et-Temhîd, 2/296; Ebü’l-Fazl Celâlüddîn Abdurrahmân b. Ebî Bekr el-Hudayrî es-Süyûtî, Tenvîrü’l-ḥavâlik ʿalâ Muvaṭṭaʾi Mâlik (Beyrut:Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, ts.), 2/46
[12] Udhiye;İbadet amacıyla hayvan kesimi ve bu maksatla kesilen hayvan.
[13] Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali,