Soru

“Pek yakında Müslümanın en hayırlı malı, dinini fitnelerden korumak için yanına alıp dağ başlarına ve otlak yerlere gideceği koyun olacaktır.”

Bu hadis sahih midir? Eğer sahihse bu hadisi nasıl anlamalıyız? Muhaddislerin bu hadis hakkındaki görüşleri nelerdir? 

Tarih: 21.03.2025 11:24:00

Cevap

Evet bu hadis sahihtir. Buhari başta olmak üzere birçok sahih hadis kitaplarında geçmektedir. Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Pek yakında Müslümanın en hayırlı malı, dinini fitnelerden korumak için yanına alıp dağ başlarına ve otlak yerlere gideceği koyun olacaktır.” [1]

Bu hadisler anlaşılırken öncelikle dikkat edilmesi gereken husus şudur ki; bazı sahâbîler Resûl-i Ekrem (s.a.v) hangi insanın veya hangi ibadetin daha değerli olduğunu sorduğu zaman, Peygamber Efendimiz (s.a.v) karşısındaki insanın şahsî durumuna veya yaşadıkları zamanın gereğine göre cevaplar verirdi. Şayet sulh ve sükûn zamanı ise, onlara muhtelif ibadetleri tavsiye eder, Allah Teâlâ’ya karşı kulluk görevlerini yerine getirmenin en değerli ibadet olduğunu söylerdi. Eğer savaş zamanı ise, “canıyla, malıyla Allah yolunda savaşmanın” daha üstün olduğunu anlatırdı.

İmam Nevevi’nin Riyazü’s Salihin eserine şerh ve tercüme eden Prof. Dr. M. Yaşar Kandemir, Prof. Dr. İsmail L. Çakan ve Doç Dr. Raşit Küçük hocalar bu hadisin şerhinde şöyle demişlerdir:

Resûlullah (sav) ileride meydana gelecek bazı durumları haber vermiş ve buyurmuştur ki, halk arasında büyük huzursuzluklar çıkacaktır. O zaman insanlar doğru yoldan büsbütün ayrılacaklardır. Kendilerini uyarıp doğru yolu göstermeye çalışanları dinlemeyeceklerdir. İşte böyle fena bir zamanda fazilet savaşı veren Müslümanlar, kimseye tesir edemediklerini görünce, hiç olmazsa kendilerini ve aile fertlerini, süratle yayılmakta olan fenalıklardan kurtarmaya çalışacaklardır. Bunun için de dağ başlarına, tenhâ yerlere kaçıp kurtulmak isteyeceklerdir. İnsanlardan uzak yerlerde, dağ başlarında ailesini geçindirebilmek için en uygun geçim vasıtası koyun sürüsüdür. Otu ve suyu bol yerlerde koyunlarını otlatan kimseler, onlardan temin edeceği et, süt, yoğurt, peynir ve yün ile kimseye muhtaç olmadan ve yiyeceğine haram karıştırmadan yaşayabilecektir.

Bazı âlimler halktan uzak yaşayıp kendini onların fenalığından korumanın en uygun hayat şekli olduğunu söylemişler ve bunu uygulamışlardır.

Fakat İslâm âlimlerinin büyük çoğunluğu bu görüşe katılmamışlardır. Nitekim Sevgili Peygamberimiz (sav) “İnsanlarla bir arada yaşayan ve onların eziyetlerine sabreden mümin, insanlarla bir arada yaşamayan ve onların eziyetlerine sabretmeyen müminden daha büyük ecre nail olur.[2] Hadîs-i şerîfine uygun hareket etmişlerdir.

Hz. Osman’ın şehid edilmesi olayına İslâm âlimleri fitne adını vermişlerdir. Bu olayı ve Hz. Ali ile Hz. Âişe ve Muâviye arasında meydana gelen savaşları gören bazı sahâbîler, Peygamber Efendimizin (s.a.v) işaret buyurduğu zamanın geldiği düşüncesiyle bir köşeye çekilmiş ve insanlardan uzakta yaşamışlardır.

Demek oluyor ki, bir Müslüman, elinden geldiği ölçüde toplumdaki fenalıklarla savaşmalı, onları yok etmeye çalışmalıdır. Çünkü dinin buyruklarını bütünüyle yaşamanın başka yolu yoktur. Câmi ve cemaat bütünlüğünü korumak, muhtaçların yardımına koşmak, hastaları ziyaret edip cenâzeleri defnetmek başka türlü mümkün değildir. Kötülüklerin bir çığ gibi büyümekte olduğunu, kendisini ve aile fertlerini de çemberi içine alacağını farkedince, uzleti tercih etmeli, bir köşeye çekilip dinin güzelliklerini ailesiyle birlikte yaşamalıdır.[3]


[1] Buhârî, Îmân 12, Bed’ü’l-halk 15, Menâkıb 25, Rikak 34, Fiten 14. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Fiten 4, Nesâî, Îmân 30, İbni Mâce, Fiten 13

[2] Tirmizî, Kıyâmet 55; İbni Mâce, Fiten 23

[3] İmam Nevevi, Riyazüs Salihin, (terc.ve şerh: Prof. Dr. M. Yaşar Kandemir, Prof. Dr. İsmail L. Çakan ve Doç Dr. Raşit Küçük), Erkam Yay., İstanbul 2024, c.3, s. 491

 


Yorum Yap

Yorumlar