Soru

18. Lema'nın Şerh ve İzahı- 9

18. Lema’daki 5. Emare’yi cümle cümle izah eder misiniz?

Tarih: 13.05.2025 23:48:26

Cevap

Beşinci Emâre: Ecnebî hurûfâtını ehl-i İslâmın en mühim hükûmeti resmi bir sûrette kabûl ve neşir ve cebrettiği halde, Risâle-i Nûr şâkirdleri bütün kuvvetleriyle hatt-ı Kur’ânîyi hârika bir sûrette neşir ve ta‘mîm ile muhâfazasına çalıştıkları bir zamanda Hazret-i Alî radıyallâhü anh, tarihiyle ondan haber vermekle gaybî kerâmâtı beyân ettiği yerde, ulemâ içinde birisine iltifât gösteriyor.

Beşinci Emâre (işaret): Asırlar boyunca İslâmın bayraktarlığını yapmış olan Anadolu’da o günkü hükümetin eliyle Kur’ân harfleri resmi olarak yasaklanıp[1] yerine yabancılara ait olan Latin harfleri kabul edilmiştir.  Bu yeni harfler, zengin-fakir, idareci-işçi ve çoluk-çocuk ayrımı yapılmaksızın gece dersleriyle baskı ve zorlamalarla halka öğretilerek yaygın hale getirilmiştir. Hazret-i Ali Efendimiz bu durumu tarihiyle ve uygulama tarzıyla birlikte üzülerek haber vermektedir. Ve gayba dair harika bir kerametini göstermiştir.[2]

Böyle bir ortamda Risale-i Nur Talebeleri bütün kuvvetleriyle İslâm harflerini ve Kur’ân yazısını muhafaza edip korumayı, umuma yayarak yaygın hale gelmesini sağlamayı kendilerine aslî bir vazife bilmiş ve öylece mücadele etmişlerdir.

Hz. Ali (ra) Ercûze Kasidesi’nde, Latin harflerinin kabulünü tarihiyle ve uygulama biçimi ile birlikte detaylı olarak haber verip açık bir kerametini gösterdiği yerde, o asırda yaşayan bir âlime iltifat etmekte ve şöyle hitap etmektedir: O zamana yetişen ve âlimlerden olan insan! Cenâb-ı Hak’tan o fitnenin şerrinden muhafaza için sana ders verdiğim ism-i azamla dua et!”[3]

Elbette bu iltifâtın gerçi çok efradı olabilir. Fakat bu karîne-i hâl gösteriyor ki, Risâle-i Nûr şâkirdleri bir hususiyet kesb etmiş ki, Hazret-i Alî radıyallâhü anh iltifâtıyla Risâle-i Nûr’u alkışlıyor.[4]

Elbette Hz. Ali Efendimizin bu iltifatının pek çok muhatabı olabilir. Ancak yaşanan hadiselere bakıldığında açıkça görülüyor ki, Risale-i Nur Talebeleri özel bir alakaya nail olmuşlardır. Zira hem Risale-i Nur’un hem de talebelerinin bu zamanda imana hizmetten sonraki en mühim vazifeleri, Kur’ân harflerini ve İslâm yazısını muhafaza edip topluma yaymak olmuştur. Onun içindir ki Hz. Ali (ra), bu zamanda Risale-i Nur’a ve O’nun kahraman talebelerine hususi iltifat ederek manen onları alkışlamaktadır.[5]

Önceki kısmın şerh ve izahı için lütfen bakınız;

https://risale.online/soru-cevap/18-lema-9


[1] Türkiye'de 1 Kasım 1928 tarihinde 1353 sayılı "Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun"un kabul edilmesi ve yeni alfabenin yerleştirilmesi sürecine genel olarak verilen isimdir. Kanun, 3 Kasım 1928 günü Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yasanın kabulüyle o güne kadar kullanılan Arap harfleri esaslı Osmanlı alfabesinin resmiyeti son buldu ve Latin harflerini esas alan Türk alfabesi yürürlüğe kondu.

[2] Hz. Ali Efendimizin Latin harflerinin kabulü ile alakalı kerametinin detaylı izahı için bkz: 18. Lema, 134. Sayfa şerhi

[3] Ercûze Kasîdesi, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevî, Mecmuatu’l-Ahzab, (Şazeli cildi),s. 596.

[4] Said Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybi, Hayrat Neşriyat, Isparta 2015, s.138

[5] Hz. Ali Efendimizin Ercûze Kasidesi’nde hem anlam bakımından hem de ebced ilmi ile tarih bakımından Hz. Üstad’a, Risale-i Nur’lara ve Nur Talebelerine yönelik bu işaret ve iltifatları, önceki sayfalarda izah edilmiştir.


Alâkalı Sorular

Yorum Yap

Yorumlar