Soru

Zülkarneyn (as)ın Seddi Nerede?

Bediüzzaman'a göre Zülkarneyn as.ın çektiği set nerededir?

Tarih: 9.10.2010 22:01:46
Okunma: 29602

Cevap

Bediüzzaman Hazretleri'ne göre bu sed Hindistan ve Çin'in kuzeyinde yer alan uzun bir dağ silsilesi olan Himalayalar civarındadır. Şöyle der:

"Ye'cüc ve Me'cücün ve tabir-i diğerle tarih lisanında Mançur ve Moğol denilen ve âlem-i beşeriyeti kaç defa zîr ü zeber (alt-üst) eden ve Himalaya Dağları'nın arkasından çıkan ve şarktan garba kadar harab eden akvam-ı vahşiye (vahşi kavimler) ve garetkâr (yağmacı) milletlerin Hind ve Çin'deki akvam-ı mazlumeye (zulüm gören kavimlere) tecavüzlerini durdurmak için o Himalaya silsilelerine yakın iki dağ ortasında uzun bir sed yaptığı ve o akvam-ı vahşiyenin kesretle hücumlarına çok zaman mani olduğu..." (16. Lema)

 

Zaten bu kıssanın anlatıldığı Kehf Suresi'nde Zülkarneyn as.ın doğuya konuşulanları neredeyse anlamayacak kadar garib bir dille konuşan kavimlere gittiğinde kendisinden bu şekilde bir sed yapmasını istedikleri anlatılır. Ayetler şöyledir:

 

"Sonra (başka) bir sebeb (doğuya doğru, bir yol) ta‘kib etti.

Nihâyet güneşin doğduğu yere (doğu cihetindeki memleketlere) varınca, onu öyle bir kavim üzerine doğuyor buldu ki, onun (o güneş ışıklarının) altında kendileri(ni korumak) için bir siper (dağlar ve ağaçlar) yapmamıştık.

İşte (Zülkarneyn’in işi) böyledir! Ve onun yanında olan şeyleri, gerçekten (hepsinden) haberdâr olarak kuşatmıştık.

Sonra bir sebeb (bir yol daha) tuttu.

Nihâyet iki dağ arasına varınca, bunların önünde öyle bir kavim buldu ki, (lisan ve anlayış cihetiyle) hemen hemen söz anlamayacak bir hâlde idiler.

Dediler ki: “Ey Zülkarneyn! Doğrusu Ye’cüc ve Me’cüc bu memlekette fesad çıkaran kimselerdir. Bu yüzden bizimle onların arasına bir sed yapman için sana bir vergi (bir ücret) verelim mi?”(2)

(Zülkarneyn:) “Rabbimin beni içinde bulundurduğu imkânlar, (sizin vereceğinizden) hayırlıdır; şimdi bana bir kuvvetle (gücünüzle) yardım edin de sizinle onların arasına aşılmaz bir sed yapayım.”

“Bana demir kütleleri getirin!” (dedi). İki dağ arası (bunlarla dolup) aynı seviyeye geldiği zaman: “Körükleyin!” dedi. Nihâyet onu (o demir kütlelerini) kor hâline getirince: “Getirin bana, üzerine erimiş bakır dökeyim!” dedi.

Artık (Ye’cüc ve Me’cüc) onu ne aşmaya güç yetirebildiler! Ne de onu delmeye tâkatleri yetti!

(Zülkarneyn:) “Bu (sed) Rabbimden bir rahmettir. Fakat Rabbimin ta‘yîn ettiği zaman (kıyâmet günü) gelince onu yerle bir eder. Rabbimin va‘di ise haktır” dedi." (Kehf Suresi, 89-98)


Yorum Yap

Yorumlar