Soru

Zikir

Zikirden maksat nedir? Allah'ın isimlerini papağan gibi saymak mıdır? Yoksa Allah'ın isimlerinin manasını ve gereğini yaşamak mıdır?

Tarih: 9.03.2015 17:39:31
Okunma: 7759

Cevap

Öncelikle yapılan zikir her halükarda insana bir çok fayda sağlamaktadır. İster şuurlu ister şuursuz yapsın. İnsan eğer yalnız akıldan ve fikirden ibaret bir varlık olsaydı yaptığı bütün zikirleri hatta söylediği her şeyi her bir kelimesinin anlamını ondan istemek uygun olurdu. Evet en güzel ve kamil olan zikir anlayarak, tefekkür edilen zikirdir. Fakat bunu herkesten istemek mümkün değildir. Zira toplumda her seviyeden insan bulunmaktadır. Herkese seviyesine uygun teklifte bulunmak gerekmektedir. 

İnsan akıl, fikir, ruh, kalp, vicdan gibi bir çok manevi duygulara sahiptir. Her birinin ihtiyacı ise farklıdır. Fikir delil isterken gönül ismini duymakla yetinir. Onun için insan yaptığı zikirlerden farklı düzeyde istifade edebilir.

Fakat soruda geçtiği şekliyle insanlara iyilik yapmayan, onları sevmeyen yani kalbinden merhamet ve sevgiyi söküp atan bir insan zaten Allah'ı isimleriyle zikretmez.  Zikrediyorsa muhakkak bir istifadesi olacaktır. Fakat herkesin istifadesi aynı derecede değildir.  

Bu noktada ideal olanı hem zikretmek, hem de onu yaşamaktır. Fakat bir insanın kabul ettiği tasdik ettiği şeyi hayatına yansıtması istenen bir durumdur. Fakat bu her zaman görünmemektedir. Kabul ettiğimiz fakat gereği gibi yaşamadığımız bir çok kabullerimiz vardır. Kim hayatına baksa bunu bir parça görecektir. Yaşamaması kabul etmediği veya anlamadığı manasına gelmemektedir. Yalnızca şu söylenebilir: İnandığı değerleri hayatına istenen düzeyde yansıtamıyor.

Bu noktada üstad Bediüzzaman hazretlerinin şöyle bir izahı vardır:

            “İ'lem Eyyühel-Aziz! Zikreden adamın feyz-i İlahîyi(ilahi feyzi) celbeden(çeken) muhtelif latifeleri(farklı hisleri ve duyguları) vardır. Bir kısmı, kalb ve aklın şuuruna bağlıdır. Bir kısmı da şuursuz, yani şuurlara tâbi değildir. مِنْ حَيْثُ لاَ يَشْعُرُ husule gelir. Binaenaleyh gaflet ile yapılan zikirler dahi feyizden hâlî (boş)değildir.” (Mesnevi-i Nuriye )

İ'lem Eyyühel-Aziz! Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan'ın bazı âyetlerinin tekrarını iktiza eden hikmetler, bazı ezkâr(zikirlerin) ve duaların da tekrarını iktiza eder. Zira Kur'an, hakikat ve şeriat, hikmet ve marifet kitabı olduğu gibi; zikir, dua ve davetin de kitabıdır. Duada tekrar, zikirde tezkâr(zikretme anma), davette te'kid lâzımdır.” (Mesnevi-i Nuriye)


Yorum Yap

Yorumlar

soruyu soran kişi çok edepli sormamış ama maşallah size çok güzel cevap vermişsiniz.
Gönderen: ARİF EMRE AKTAŞ
Tarih: 14.03.2015 13:06:16