Zâhiri münʼimler ne demektir?
Cenab-ı Hakk'ın ni’metlerini bize ulaştıran her türlü vesile ve vâsıtalardır. Bu vesile ve vasıtalar asıl mal sahibi olmayıp belki bir dağıtım memuru, tablacı veya emanetçidirler.
Bunların bir kısmı ihityar sahibi değildir; -meselâ hayvan ve ağaç gibi- doğrudan doğruya Cenab-ı Hak hesabına verir. Madem o, lisan-ı hal ile Bismillah der, sana verir. Sen de Allah hesabına olarak Bismillah de, al.
Bir kısmı da ihtiyar sahibi olan insanlardır; o Bismillah demeli, sonra ondan al, yoksa alma. Çünki وَلاَ تَاْكُلُوا مِمَّا لَمْ يُذْكَرِ اسْمُ اللّٰهِ عَلَيْهِ âyetinin mana-yı sarihinden başka bir mana-yı işarîsi şudur ki: "Mün'im-i Hakikî'yi hatıra getirmeyen ve onun namıyla verilmeyen nimeti yemeyiniz!" demektir.
O halde hem veren Bismillah demeli, hem alan Bismillah demeli. Eğer o Bismillah demiyor fakat sen de almaya muhtaç isen; sen Bismillah de, onun başı üstünde rahmet-i İlahiyenin elini gör, şükür ile öp, ondan al.
Yani nimetten in'ama(nimetlendirmeye) bak, in'amdan Mün'im-i Hakikî'yi(hakiki nimet veren Allah) düşün. Bu düşünmek bir şükürdür. Sonra o zahirî vasıtaya istersen dua et. Çünki o nimet onun eliyle size gönderildi." (17. Lem'alar )