Vücudumuzda bulunan kılları kesmenin hükmü nedir?
Vücudumuzda bulunan kılları bir maslahat (fayda) varsa kesmenin bir sakıncası yoktur. Fakat herhangi bir mecburiyet olmadığı halde kesmek uygun görülmemiştir. Bu konuda gelen hüküm ve rivayetleri aşağıya alıyoruz.
Sakalı uzatmak ve bıyığı kısaltmak ya da kesmek dört mezhebin emrettikleri şeylerdir. Sakalı kesmek ise Hanefi, Maliki ve Hanbeli mezheplerinde haram görülmektedir. Nevevi, Rafii, Gazali ve Şafii alimlerinin çoğuna göre sakalı kesmek tenzihen mekruhtur, yani yapılması iyi görülmemiştir.
Üç mezhep ulemasını bu görüşe sevk eden deliller Hz. Peygamber (sav)'den gelen hadislerdir. Bu hadislerden bir kısmında sakalı uzatmak ve bıyığı kısaltmanın fıtraten olduğu belirtilmişken, bir kısmında da açıkça sakalı uzatıp bıyığı kısaltmak emredilmiştir.
Ebu Davud, Şarihi Hattabi, Hz. Aişe vasıtasıyla rivayet edilen ve içerisinde sakalı uzatıp, bıyığı kısaltmanın da bulunduğu on şey fıtrattan olduğu bildirilen hadisin şerhinde alimlerin çoğunun burada fıtratı sünnet manasında anladıklarını kaydeder. Hattabi devamla: "Bunun manası şudur. Şüphesiz bu hasletler bizim kendilerine uymakla emrolunduğumuz Peygamberlerin sünnetlerindendir. Çünkü Cenâb-ı Hakk En’âm 90. Ayette "Sen onların yollarına tabi ol" buyurmuştur der.
Şu hadislerde Hz. Peygamber (sav) açıkça sakalı uzatmayı ve bıyığı kısaltmayı emretmiştir:
"Bıyığı kısaltınız, sakalı uzatınız".
"Hz. Peygamber bize bıyıkları kısaltıp sakalları uzatmamızı emretti". Müslim
Ebû Hüreyre"den (ra) rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Beş şey fıtratın (yaratılışın) gereğidir: Sünnet olmak, avret bölgesindeki kılları temizlemek, koltuk altındaki kılları temizlemek, bıyığı kısaltmak, tırnakları kesmek.”
(B6297 Buhârî, İsti"zân, 51; M597 Müslim, Tahâret, 49)
Başka bir rivayette Peygamber (sav) şöyle buyuruyor: "Mü'min kardeşinin yüzüne tebessüm etmen bir sadakadır. Emri bi'l-maruf nehyi ani'l-münker yapman bir sadakadır. Yolunu şaşırmış kimseye yol göstermen bir sadakadır. Bunun için bayram ve cuma günleri münasebetiyle bir araya gelen Müslümanların cemaate katılmak isteyen kimsenin yıkanıp güzel elbisesini giymesi, ağzını misvaklaması, tıraş olması, tırnaklarını kesmesi ve güzel koku sürmesi müstehabdır.
Günümüz Meselelerine Fetvalar Halil Gönenç
Bunlarla birlikte İslam âlimleri, herhangi bir zaruret bulunmadıkça vücudumuzdan olan kaşların alınmasının caiz olmadığını belirtmişlerdir.
Ancak psikolojik rahatsızlığa sebep olacak ölçüde anormalliğin söz konusu olması halinde kadının kaşlarını uygun hale getirmesinde, yüz veya dudak üstü kıllarını almasında dinen sakınca yoktur. (Diyanet İlmihali)
Günümüzde erkeklerin de göğüslerinde bulunan vücud kıllarını aldırdıklarını da duyuyoruz. Eğer bir çirkinlik olarak görülüyorsa veya daha da çekici hale getirmek için bu kıllar aldırılıyorsa bu uygun değildir. Zira sevgili Peygamberimiz (a.s.m.) süslenmek maksadıyla vücutlarına dövme yapan veya yaptıran, dişlerini incelterek seyrekleştiren, tüylerini yolan, kaşlarını incelten ve şeklini değiştirenleri kınamıştır (Buhârî, Libas 86, Tıbb, 36; Müslim, Libas 119).
Hülasa başta da zikrettiğimiz gibi zaruret hali varsa vücutta kesilmemesi gereken kıllar kesilebilir. Zaruret hali yoksa ve sadece daha çok dikkat çekmek için böyle bir fiile müsaade edilmemiştir.