Soru

Üstadımızın Evliliği Meselesi

“Ahir zamanda insanların en hayırlıları evlenmeyenler, evlenmeyenler içinde çocuğu olmayanlar, çocuğu olanlar içinde de az çocuğu olanlar olarak hadiste rivayet edilmektedir.” şeklinde bir hadis rivayeti var mıdır ? Bediüzzaman hazretlerinin evlenmemesi "evlenip çoğalınız ahirette ben sizin çokluğunuz ile övüneceğim" hadisi ile ters düşmekte midir ?

Tarih: 14.06.2012 16:01:46
Okunma: 26974

Cevap

خير امتي اولها المتزوجون و آخرها العزاب

“Ümmetimin evvelinde evliler hayırlıdır, ahirinde ise bekâr olanlar.”

Tenzihüş Şeria: c.2 S.349

Üstada yapılan en çok hucumlar “sünnete muhalif olarak bekâr kalmıştır” tarzında olmaktadır. Üstadın bizzat kendi verdiği cevaptan önce bazı noktalara değinelim:

1. Şafii mezhebinde nefsine hakim olanın evlenmeyip bekar kalması, ibadet ve ilimle meşgul olması daha faziletlidir:

Evlilik mevzuunda alimler mutlak bir ifade kullanmamıştır. Kişilerin durumuna göre meseleleri değerlendirmişlerdir. Nefsine hakim olamayan, günahlara giden biri için evlilik farz, nefsine hakim olan kimse için müstehab, zevc hukukuna riayet edemeyecek biri için mekruh demişlerdir.

Hanefi alimleri nefsine hakim olan kimsenin evlenmesi daha faziletli, daha üstün derken, İmam Şafi onun ilimle meşgul olmasının evlenmesinden daha faziletli, daha üstün olacağını savunmuştur.

İmamı Şafiye göre itidal halinde evlilik caizdir. Ona göre o durumda yapılması da, yapılmaması da caizdir. Hatta ibadet etmek veya ilimle meşgul olmak evlilikten daha faziletlidir. Çünkü Allahü Teala Hz. Yahya as’ı şu sözüyle methetmiştir : “efendi ve iffetli” (Ali İmran:39). Ayeti kerimede geçen “hasur”dan maksad kadınlarla cinsi ilişki kurmaya muktedir olduğu halde bundan uzak duran kişidir. Eğer evlilik daha faziletli olsaydı, yapılmasını [yani Yahya as’ın yaptığını] methetmezdi. (İslam Fıkhı Ansiklopedisi. C.9.s.31. Risale yy. 1994)

İmam Şafii’nin bu sözlerine “peygamberimizin evliliğe teşvik eden hadisleriyle ve ibadet için hanımlarından uzaklaşmak isteyen sahabeleri peygamberimizin nehyetmesiyle” itiraz edilmişse de bu iki itirazada şöyle cevap verilmiştir. Evli insanın hanımından uzak durması kul hakkına tecavüz olduğundandır. Buradaki mevzu ise hiç evlenmeyenler hakkındadır. Peygamberimizin evliliğe teşvik eden hadisleri ise İslamın ilk döneminde müslümanların nufusunu artırmak içindir. Bu gün müslümanların çoğalmak gibi bir sıkıntısı olmadığından, “nefsine hakim olan kimsenin ilim ve ibadetle meşgul olması efdaldır” hükmünü cerhetmez.

Nefsine hakim olanın ibadet ve ilimle iştigal etmesinin daha efdal olması her ne kadar Şafi mezhebinin görüşü isede bu görüşü tercih eden hanefilerde vardır. Bu hususta Mülteka şerhi “Mevkufat”a bakılabilir. ( Mevkufat: c.1.s.463. Sağlam yy. Sadeleştiren Ahmed Davudoğlu.)

Üstad Şafii mezhebinde amel ettiği için, onun bu yaptığı kendi mezhebi nokta-i nazarından (hatta bazı hanefi alimleri tarafından) tasvib edilen bir fiildir.

 

2.  İslamiyet evliliğe insanları teşvik etmiştir. Fakat Evlilik hayatı bazan insanı İslamı yaşamaktan da alıkoyabilir. Ayetler ve hadisler bu durumlara işaret ederek müminler ikaz edilmişlerdir.

a.Tevbe:  24- De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, zevceleriniz, akrabanız, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret ve hoşunuza giden meskenler, size Allah’tan, Resulünden ve O’nun yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, Allah (azap) emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah fasık kavmi hidayete erdirmez.

b. Enfal: 28- Bilin ki, mallarınız ve çocuklarınız ancak birer fitnedir (imtihandır) ve büyük mükafat Allah katındadır.

c. Tegabün :14- Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olan vardır; onlardan sakının. Eğer affeder, kusurlarına bakmaz ve örterseniz, bilin ki Allah gafurdur (mağfiret eder), rahîmdir (merhamet eder).

15- Mallarınız ve çocuklarınız ancak bir imtihandır. Büyük mükafat ise Allah katındadır.

Bu ayetin sebebi nüzulu hakkında İbn-i Abbas (r.a) şöyle demiştir: Bunlar Mekke ahalisinden bazı kimselerdir ki müslüman olup Resulüllahın yanına gelmek istemişlerdi. Fakat zevceleri ve evlatları kendilerini terk etmelerini arzu etmeyip hicretlerine mani olmuşlardır. Bu kimseler bilahare hicret edip Resulüllahın yanına vardıklarında, daha evvel hicret edenlerin kendilerine nazaran dîni malumatlarının çok inkişaf ettiğini görmüşler, hicretlerine mani olan zevce ve evlatlarını cezalandırmak istemişlerdi. Bunun üzerine bu Ayet indirilmiştir.

 

Aynı mevzuya bazı hadislerde işaret eder:

“Çocuk, cimrilik, korkaklık, cahillik ve hüzün sebebidir”. (Kenzül ummal. C.16.s.284. hn.44485)

“Çocuğun cimrilik sebebi”, olması kişinin çoluk çocuğunu düşünerek hayır yollarına harcama yapmasını önlemesindendir. “Korkaklık sebebi” oluşu, “bana bir şey olursa çoluk çocuğum perişan olur” düşüncesiyle, cihad, emri bilmaruf gibi neticesinde ölüm veya hapis gibi tehlikeli durumlardan geri durmaya sebep olduğu içindir. ( “Viran olası evde evlad-ü iyal var” sözü bu yüzden söylenmiş olsa gerek.). “Çocuğun cahillik sebebi” olması, “çoluk çocuğumun maişetini temin edeceğim” derken ilmi çalışmalardan uzak kalmaya sebeb olduğundandır. “Çocuğun hüzün sebebi” oluşu ise, ölmeleriyle insanın mahzun olmasından kinayedir.

“Muhakkak ki, kişinin malı fitnedir, zevcesi fitnedir, çocuğu fitnedir”. (Kenzül ummal. C.16.s.284. hn.44490)

3. Ahir zaman fitnelerinin zuhurunda bekarlığa teşvik eden hadislerde var.

Yalnız bu teşviki şu manada anlamak zorundayız ; bir insan nefsine hakim oluyor ve günahlara gitmiyorsa İslama hizmet için onun bekar kalmasında dinen hiçbir mahzur yok. Fakat nefsine hakim olamayıpta günaha gidiyorsa o şahsı da bekarlığa teşvik etmek doğru olmaz.

1.       “Ümmetimin evvelinde evliler hayırlıdır, ahirinde ise bekar olanlar.” Tenzihüş Şeria : c.2 S.349

خير امتي اولها المتزوجون و آخرها العزاب

Bu hadise benzer başka bir hadiste Kenzül ummalde geçer.  (c.16.s.490.hn.45600)

 

2.      “380 senesi geldiği zaman ümmetim için bekarlık, uzlet ve dağların başında ruhbanlar gibi yaşamak helal olur.” Kenzül Ummal :  C.11.s.145.hn.30970 (bkz. Kurtubi. C.10.s.361.)

اذا اتت علي امتي ثلاثمائة و ثمانون سنة احللت لهم   العزبة  والعزلة والترهب علي رؤوس الجبال

3.      Peygamberimiz asv “ikiyüz yılında sizin hayırlınız “hafifül-haz” olanlardır” buyurdu. Sahabeler “Ya Resulallah! Hafifül-haz nedir?” diye sordular. Cevaben “hanımı ve çocuğu olmayandır” buyurdu. (Kenzül Ummal:c.16.s.285.hn:444492,/c.11.s.222.hn:31302

ركم في المائين كل   خفيف الحاذ  قالو يا رسول الله وما   خفيف الحاذ  قال الذي لا أهل له ولا ولد

 

4.      “İnsanlara öyle bir zaman gelir ki din sahibi dinini ancak dağdan dağa kaçmak, ve kaçan tilki gibi taştan taşa sıçramakla koruyabilir. Bu maişetin Allaha isyan etmeden (günaha girmeden) kazanılamayacağı ahir zamanda olacak. Böyle olduğu zaman bekarlık helal olur. bu zamanda kişinin helakı anne babası varsa anne babası yüzünden olur. Eğer anne babası yoksa helakı zevcesinin ve çocuklarının yüzünden olur. Eğer zevce ve çocuğu yoksa helakı akraba ve komşuları yüzünden olur. ( Bu şu sebebten dolayıdır: ) Onumaişetinin darlığından dolayı ayıplarlar ve onu gücünün yetmeyeceği şeye zorlarlar. İşte o zaman kişi kendini helak edecek işlerin içine atar ve helak olur.” Kenzül Ummal: c.11.s.154.hn.31008


Yorum Yap

Yorumlar