Soru

Üçüncü Sözde Geçen Onda Dokuz

"Halbuki mes’elemiz olan ubûdiyet yolu zararsız olmakla beraber -ondan dokuz ihtimâl ile- bir saadet-i ebediye hazinesi vardır. Fısk ve sefâhet yolu ise, -hattâ fâsıkın i‘tirâfıyla dahi- menfaatsiz olduğu halde, -ondan dokuz ihtimâl ile- şekāvet-i ebediye helâketi bulunduğu, icmâ‘ ve tevâtür derecesinde hadsiz ehl-i ihtisâsın ve müşâhedenin şehâdetiyle sâbittir. Ve ehl-i zevkin ve keşfin ihbârâtıyla muhakkaktır."

Burada söylenen onda dokuzluk oranın manası nedir? Ubudiyet yolunda gidenlerin onda biri neden doğru yolda oldukları halde saadeti ebediyeye ulaşamıyor, sefahet ve fısk yolunda gidenlerin ondan biri yanlış yolda oldukları halde nasıl şekaveti ebediyeden kurtuluyorlar? 

Tarih: 18.06.2021 15:02:11
Okunma: 1023

Cevap

Burada ifade edilen "onda dokuz" ifadesi, anlatılmak istenen konunun ve ortaya atılan iddianın doğruluğunu teyit etmek için verilen rakamsal ifadelerdir.

Anlatılmak istenen bir mesele, ortaya atılan bir iddia, objektif istatistikler ve rakamlar ile desteklenirse o konu daha kesin, ortaya koyduğunuz deliliniz de daha kuvvetli olur.

"Halbuki mes’elemiz olan ubûdiyet yolu zararsız olmakla beraber -ondan dokuz ihtimâl ile- bir saadet-i ebediye hazinesi vardır"

Üstadımızın burada ubudiyet yolunu anlatırken "onda dokuz" gibi çok yüksek bir oranla meseleyi izah etmesi ubudiyet yolunun saadeti ebediyeyi kazandırması cihetiyle bir vurgudur.

"Fısk ve sefâhet yolu ise, -hattâ fâsıkın i‘tirâfıyla dahi- menfaatsiz olduğu halde, -ondan dokuz ihtimâl ile- şekāvet-i ebediye helâketi bulunduğu, icmâ‘ ve tevâtürderecesinde hadsiz ehl-i ihtisâsın ve müşâhedenin şehâdetiyle sâbittir."

Burada da "onda birlik" bir kısmın kesinlikle kurtulacağından bahs edemeyiz. Çünkü burada anlatılmak istenen husus büyük bir ihtimalle kurtulamayacağini ifade eden bir vurgudur.

Ayrıca şu ihtimal de unutulmamalidir ki; bir insan hayati boyunca hidayet veya dalalet yolunda gitmiş olabilir. Fakat son anda hidayet yolundayken dalalete, delalet yolundayken hidayete sapabilir. Nitekim hadis-i şeriflere baktığımızda hayatı boyunca günah ve dalalet bataklığında yaşayan insanların son anlarinda yapmis oldukları Salih amel neticesinde Cenabı Hakk'ın onlara cenneti ihsan ettigini görüyoruz. Diğer yandan Hidayet yolundayken şeytanın vesveseleri ve nefsin yönlendirmesi ile son anda imanımızı şeytana kaptırma ihtimalini de gözden kaçırmamalıyız. Bu sebeple peygamberimiz çokça Cenab-ı Hakk'a sığınmıştir. Cenabı Hak bizi son nefesimize kadar nefis ve şeytanın hilelerinden muhafaza eylesin, istikamet üzere ölmeyi nasip eylesin.


Yorum Yap

Yorumlar

Allah razı olsun. Çok güzel izah etmişsiniz. Yani büyük ihtimalle bulunduğu hal üzere ölür. İyi halde ölürse saadete erer kötü halde ölürse azaba müstahak olur. Ama son nefesi verene kadar kimsenin ne olacağı belli değildir. Kötü birisi tövbe edebilir iyi biri de nefsine uyup yoldan çıkabilir.
Gönderen: İSMAİL HANE
Tarih: 6.09.2021 17:24:41