Tarihçe-i Hayâttaki, Kastamonu Hayâtı bölümünde Üstâd Hazretleri'nin el yazması olarak sunulan mektûpta: "...Hattâ büyük memurlar da çok çekiniyorlar ve bana sıkıntı verdirmekle, kendilerini âmirlerine sevdiriyorlar. Husûsan" ifadesinden sonra: "حا ص م د بر" harfleri yer almaktadır. Bunların mânâsı nedir?
Azîz, sıddîk kardeşlerim! Bu iddiânâmeden anlaşıldı ki, hükûmetin bazı erkânını iğfâl edip aleyhimize sevk eden gizli zındıkların planları akîm kalıp, yalan çıktı. Şimdi bir bahane olarak cem‘iyetçilik, komitecilik isnâdıyla yalanlarını setre çalışıyorlar. Ve bunun bir eseri olarak, benimle kimseyi temas ettirmiyorlar. Güya temas eden, birden bizden olur. Hatta büyük me’murlar da çok çekiniyorlar ve bana sıkıntı verdirmekle, kendilerini âmirlerine sevdiriyorlar (Hususan ... müdür). [1]
Bediüzzaman Hazretleri bir kısım mektuplarında burada olduğu gibi, isimleri açıkça yazmadan İsmin baş harfini yazarak ifade ediyor. O dönem yazışmalar incelendiği için böyle bir tarz takip edilmiş. Hususen bir de hapishane gibi resmi bir yerde oldukları için daha ziyade dikkat etmişler.
Bu tarzı genelde talebeleri için kullanıyor. Fakat burada farklı bir durum var. Denizli Hapishanesinde talebelerini ihtiyatlı olmaları için uyarıda bulunuyor.
Bu mektup Şualar 2 eseri sayfa 379'da geçmektedir. Orada (Hususan ....müdür.) olarak geçiyor.
O zaman mahkeme işlemleri ile alakadar bir kısım vazifeli memurların isimlerinin baş harfleri olduğu anlaşılmaktadır.
Soruda geçen metinle karşılaştırıldığında harflerin ilk kısmındaki ha, elif ve sad harfleri ile ifade edilen kısaltmayı bilemiyoruz. Son kısmındaki mim, dal, ye ve ra harfleri ise “Müdür” kelimesinin kısaltmasıdır.
[1] Şualar 2, Sh 379, Hayrat Neşriyat