Muhtelif Meseleler

02.11.2025

5

Erkeklerin Sünnet Olmasının Hikmetleri

İnsan yaratılışı kusursuz ve mükemmel ise neden sünnet oluyoruz? Bir erkek sünnet olmak zorunda ise ve mükemmellik bu şekilde ise o zaman neden sünnetli doğmuyoruz?

07.12.2025 tarihinde soruldu.

Cevap

Bu mesele aşağıdaki başlıklar çerçevesinde izah edilebilir.

1) Bedene bakma yükümlülüğü

2) İrade ile şiarı gerçekleştirme

3) "İnsan Emeği" hikmeti

4) Anne karnında sünnetsiz olmanın tıbbî faydaları

1) Bedene bakma yükümlülüğü

Öncelikle şunu hiç unutmamalıyız ki, bedenimiz bize emanet edilmiştir. Bu emanete sahip çıkmak için de belirli vazifeleri yerine getirmek mecburiyetindeyiz. Bu vazifelerin bir kısmı da çeşitli olumsuzlukları ortadan kaldırmak suretiyle îfâ edilir.

Mesela uzayan saçları ve tırnakları kesmek, belirli aralıklarla yıkanmak, dişlerimizi fırçalamak, acıktığımızda karnımızı doyurmak, hastalandığımızda ilaç kullanmak gibi pek çok faaliyeti gerçekleştirerek, beden emanetimize sahip çıkıyoruz.

Önemli olan nokta şurası ki hiç kimse bu hususları, mükemmelliğe veya kusursuzluğa zıt olarak nitelendiremez. Yani "Eğer yaratılışımız kusursuz olsaydı, saçlarımız ve tırnaklarımız uzayıp çirkinleşmemeliydi, dişlerimiz çürümemeliydi, acıkmamalıydık, hasta olmamalıydık" şeklinde bir düşünce hiç kimsenin aklına gelmez. Çünkü bunlar insan olmanın yani fıtratın gerekleridir ve bizler de bu sorumlulukları yerine getirmekle mükellefiz.

Aynen bu fiiller gibi, sünnet olmak da, beden emanetine sahip çıkmak için yapmakla yükümlü olunan bir fiildir. Bu sebeple sünnetsiz olarak doğulur ki, kişi bu yükümlülüğü yerine getirilebilsin. Yukarıda sayılan kirlenmek, hastalanmak, acıkmak gibi hususlar nasıl kusursuz yaratılışa engel değilse, sünnetsiz doğmak da engel değildir.

2) İrade ile şiarı gerçekleştirme

"Şiar", iz, alâmet, işaret anlamlarına gelir. Her dinin veya kültürün kendine mahsus alâmetleri vardır. Dinimizde de ezan, Kur'ân harfleri, cami, minare, namaz, oruç, tesettür gibi kavramlar ehemmiyetli sembollerdir. Bunlara "İslam Şeâiri" denir.

Sünnet olmak da, Hz İbrahim (as)'dan beri, Allah'a teslimiyetin ve tevhidin bir sembolü olmuştur.

Bir hadis-i şerifte, İbrahim (as)'ın seksen yaşında Kadûm’da sünnet olduğu belirtilir.1 İnsanın kendi iradesiyle, İbrahim (as)'dan itibaren bütün ehl-i iman için bir tevhid sembolü olan sünnet şiarını gerçekleştirmesi, ancak sünnetsiz olarak doğmak neticesinde mümkün olabilir. Yoksa doğuştan sünnetli olunsaydı, bu şiar irade ile gerçekleşmemiş olacaktı.

Sünnet 14 asırdan beri İslam'ın da bir sembolü olmuştur. Bu alâmet vesileyle, İslam toplumu içerisinde münafıkçasına önemli pozisyonlarda bulunan bazı kişiler, ölümlerinin ardından aslında Müslüman olmadıkları anlaşılmıştır. Sünnet bu derece önemli bir İslam şiarı olduğu için, sünnetli olarak doğmamak son derece hikmetlidir.

3) "İnsan Emeği" hikmeti

Bir kişi sünnet olmasa da hayatı devam eder. Sünnet olduğu zaman ise daha sağlıklı yaşamış olur. Buradaki hikmet şudur. Cenab-ı Hakk bir şeyin tam manasıyla faydalı olabilmesi için insanın emek harcamasını irade etmiştir. Mesela yemeklerin hammaddesi vardır ama o yemeği pişirmek insan emeğine havale edilmiştir. Meyve yaratılır ama onu toplamak insan emeğine bırakılır. Koyun vardır ama etinden, sütünden, yününden, derisinden istifade etmek için insan emeği gerekir.

Bu misallerde olduğu gibi, kişinin kendi emeğiyle daha sağlıklı bir hayatı tercih etme hikmetinin gerçekleşmesi için, sünnet doğuştan değildir.

4) Anne karnında sünnetsiz olmanın tıbbî faydaları

Sünnette alınan deri (prepisyum) anne karnında gereksiz bir yapı değildir. Çeşitli biyolojik fonksiyonları vardır. "Prepisyum", "glans"ı yani cinsel uzvun baş kısmını anne karnındaki dış etkenlerden koruduğu gibi, nemli kalmasını da sağlar. Anne karnındayken belirli vazifeleri bulunan bu deri, ilerleyen yaşlarda hijyenik ve tıbbî problemlere sebep olabiliyor. Dolayısıyla, sünnetle alınması gereken "prepisyum" aslında anne karnındayken faydalı ve gerekli bir yapıdır. Bu tıbbî deliller gösteriyor ki, sünnetsiz olarak doğmak mükemmel ve kusursuz yaratılışa zıt değildir. Bilakis, mükemmel yaratılışı ispatlayan bir husustur.

Kaynakçalar
  1. Buhârî, “Enbiyâ”, 11


Paylaş

Facebook'ta paylaş

Whatsapp'da paylaş

Hesaplarımıza abone olun sorularımızdan ilk siz haberdar olun

Yorumlar (0)

Yorumunuz

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız