2. şuanın 3. meyvesinde anlatılan insan ile sırrı vahdet arasındaki ilişkiyi ana hatlarıyla izah edebilir misiniz?
Sırır-ı vahdet, birlik sırrı demektir. Yani şu kâinatın bir tek yaratıcısı ve ilahı olduğu ve her şeyin dizginlerinin her an onun elinde ve yönetiminde olduğu gerçeğidir. Bu aynı zamanda kainatın ve hadiselerin tesadüfen ve pek çok sebeblerin tesirinde olmadığı manasına gelir.
Üstadın 4. Şua'da sırr-ı vahdetle diyerek anlattığı hakikatlerde insana bakan faydası anlatıldığı için bu tabiri "iman sırrıyla" diye de anlayabiliriz. Çünkü iman demek aslında sırrı vahdete inanmak demektir.
Dolayısıyla 3. meyvedeki aynı ifadeleri iman sayesinde diye düşünerek okursanız çok daha rahat analaşılabileceğini tahmin ediyoruz.