Soru

Sırat Köprüsünün Yeri ve Özellikleri

Sırat köprüsü Kur'ân-ı Kerîm'de geçmiyor. Bunun varlığını biz nereden biliyoruz?

Tarih: 13.03.2024 02:02:52
Okunma: 344

Cevap

Sırat, İslâm inancına göre cehennem üzerine kurulmuş bir köprüden ibarettir. Bütün insanlar onun üzerinde yürüyecek, ancak mü'minler yaptıkları sâlih ameller sayesinde buradan kolayca geçip cennete girerken kâfirler ise geçemeyip cehenneme düşecektir.

Sıratın varlığı ve mahiyeti hakkında gerek âyetlerde gerekse hadislerde bilgi verilir. İslâm âlimleri Kur'ân-ı Kerim'de özellikle herkesin cehenneme uğrayacağını bildiren, “Sizden cehenneme uğramayacak hiç kimse yoktur. Bu Rabbinin kesinleşmiş bir hükmüdür. Sonra biz, müttakileri cehenneme düşmekten kurtarır; zalimleri diz üstü çökmüş halde orada bırakırız[1] âyetleriyle sırata işaret edildiğini, zira herkesin cehenneme uğramasının cehennem üzerindeki bir köprüden geçmek şeklinde olduğunu belirtmişlerdir. Bunun yanında İslâm âlimleri, “Toplayın o zalimleri, onların yoldaşlarını ve Allah'ın dışında taptıklarını, hepsini cehennemin yoluna sürün![2] âyetinin de sırata işaret ettiğini söylemişlerdir.

Hadislerde ise gerek sıratın varlığına gerekse mahiyetine dair açık bilgiler bulunmaktadır. Nitekim hadislerde “cehennemin üzerine kurulmuş köprü” mânasında sıratın yanı sıra aynı anlama gelecek biçimde “cisr” ve “kantara” kelimeleri de geçmektedir. Bu hadislerin bildirdiği üzere herkes cehennem üzerinden geçecek, oradan ilk geçenler Hz. Muhammed (s.a.v) bir hâdisinde: “Ümmetini onun üstünden ilk önce geçirecek peygamber ben olacağım. O gün peygamberlerin duaları ‘Ey Allahım, selâmet ver, selâmet ver!’ şeklinde olacaktır[3]

Bir hadiste ise iman ve salih amel derecesine göre sırattan göz açıp kapayacak kadar bir zaman içinde veya şimşek, rüzgâr, kuş uçuşu yahut yürük at hızıyla geçilebileceği, bazı kimselerin köprünün kancalarına takılıp cehenneme düşecekleri de ifade edilir.[4]. Yine bu köprünün “kıldan ince, kılıçtan keskin” olduğunu belirten haberler[5] ise özellikle kâfirlerin karşılaşacağı azabın büyüklüğünü, onların bu köprüden geçmesinin imkânsızlığını göstermeye yöneliktir.

Şüphesiz ki âhiret âlemi dünya hayatından farklı, kendisine özgü kanunları olan bir âlemdir. Bu âlemin her aşamasını bu dünya hayatıyla sınırlı algılarımızla anlamlandırmak mümkün değildir. Gerek âyetler gerekse hadislerde âhiret hayatı hakkında verilen bilgilerin ana fikri, insanların bu dünyadaki inançlarının ve fiillerinin karşılığını mutlaka göreceği, iyilerle kötülerin birbirinden ayrılacağı ve böylelikle ilâhî adaletin gerçekleşeceğidir. Âhiret hayatında insanların karşılaşacağı her bir aşama bu ilahi adaletin tezahürü olan bu ayırımın gerçekliğini gösterir. İşte sırat da iyilerle kötüleri birbirinden ayıran bir unsurdur. Mü'minin bilmesi gereken şey, sıratın mahiyeti nasıl olursa olsun mü'minlerin bu köprüden rahatlıkla geçerek cennete gideceği, kâfirlerin ise buradan asla geçemeyeceğidir. Dolayısıyla insana düşen görev bu köprünün mahiyetinin ne olduğunu araştırmak değil, kendisinin bu köprüden geçmesini sağlayacak vasıflara sahip olmaktır.[6]


[1] Meryem, 71-72

[2] Sâffat, 22-23

[3] Buhârî, “Riḳāḳ”, 52, “Eẕân”, 129

[4] Bknz; Buhâri, “Ezân”, 129; Müslim, “İmân”, 302

[5] Bknz; Müslim, “İmân”, 302

[6] Temel İslâm Ansiklopedisi c.7 syf.245


Yorum Yap

Yorumlar