Sıla-i Rahim çok önemli bunu biliyorum. Babam ile halamlar ve amcamlar arazi yüzünden kavgalılar. Ama babam geri duruyor, kavga olmasın diye. Fakat o geri çekildikçe babamın üzerine geliyorlar. Ne yapmak gerek? Ben selam veriyorum, konuşuyorum ama kalbimden konuşmak hiç gelmiyor. Konuşulacak insan değiller çünkü. Ama sıla-i rahim önemli diye ben selam veriyorum fakat onlar almaktan kaçıyorlar. Ne yapmam gerekir?
Akrabalarımızla tamamen irtibatı koparmak uygun olmaz. Bu sıla-i rahmi kesmek demek olur ki dinimizde bunun izni ve fetvası bulunmamaktadır. Sizin selamlaşmaya ve irtibatı devam ettirmeye yönelik gayretiniz, doğru olandır. Muhataplarınızın menfî tavırları ise kendilerini bağlar.
Bize kötülük eden, bizimle ilişkisini kesen akrabamıza karşı nasıl davranmalıyız? Böyle bir akrabamıza karşı da sıla-i rahimle yükümlü müyüz? Tarzında bir soru gelecek olursa bu hususta Sevgili Peygamberimizin (sav) pek çok hadis-i şerifi ve biz ümmetine tavsiyeleri bize yol göstermektedir. Konunun ehemmiyetine binaen bir kısmını buraya alıyoruz.
“Eğer başkaları iyilik ederse, biz de iyilik ederiz. Başkaları kötülük yaparsa, bizde kötülük yaparız deyip, kötülükte başkalarına uymayınız, dayanıklı ve kararlı olunuz. Başkaları size iyilik yapınca siz de onlara iyilik yapın. Kötülük yaparlarsa, siz kötülük yapmayın.” (Tirmizî)
“Ebu Zer (ra) şöyle demiştir:
“Dostum (Hz. Peygamber) bana, kendisi benden uzaklaşıp arkasını çevirse bile sıla-i rahmi kesmememi tavsiye etti. Ayrıca acıda olsa hakkı söylememi emretti.” (Taberânî, Beyhâkî)
“Ebu Zer (ra) der ki:
“Dostum Allah’ın Rasulü (asm) bana: “Benden (mevki ve servet) bakımından üstün olan kimseye bakmamamı, daha çok benden aşağı olanlara bakıp halime şükretmemi, fakirleri sevmemi, onlarla yakınlık kurmamı (onları gözetmemi) öğütledi. Yine onlar, yüz çevirseler de akraba ve yakınlarımla ilişkimi sürdürmemi, Allah’a bağlılığım hususunda hiçbir kınayıcıdan çekinmememi, acı da olsa gerçeği söylememi vurguladı.” (Taberani, İbn-i Hıbban)
“Sıla-i rahmin mutlaka karşılık gözeterek yapılmaması gerektiği ve sadece bize iyilik edenlere mukabele etmenin yeterli olmadığı ifade edilmektedir. Sıla bir fazilet olmakla birlikte sadece yapılana karşılık vermekten ibaret değildir. Asıl sıla ilgi ve alaka kesildiği halde münasebeti devam ettirebilmektir. En kâmil manada sıla da budur.” (Cami’ül Usul)
“Karşılık olsun diye yakınlarını ziyaret eden kimse gerçekten görüp gözeten değildir. Asıl ziyaretçi, kendisinden ilişki kesildiği halde ilişkisini kesmeyip sürdüren kimsedir” (Buhari, Ebu Davud, Tirmizî)
“Rahm (akrabalık haklarına riayet), arşa asılmıştır. Ona erişmek, akrabaların ziyaretine karşılık vermekle değil; ancak kendisiyle ilgisini kesen akrabalara sıla-i rahim yapmakla, yani onlarla ilgiyi kesmemekle mümkündür.” (Beyhâkî, Tebarânî)
“Misliyle bilmukabele birr-ü ihsan eden kişi, akrabaya hakiki sıla-i rahmetmiş değildir. Lâkin hakiki sılacı, kendisinden akrabalık sıla ve ihsanı kesildiği halde sıla ve ihsanda bulunan kimsedir.” (Abdullah Bin Amr Bin As)
Kötülük eden akrabaya yumuşak davranana Allah’ın (cc) yardımını celp eder
“Bir adam: “Ya Resülullah! Ben yakınlarımı ziyaret ediyor, onlarla ilişkimi sürdürüyorum, onlar ise benimle ilgilerini kesiyorlar. Onlara iyilik ediyorum, onlar ise bana kötülük ediyorlar. Onlara yumuşak davranıyorum, onlar cahilce davranıyorlar.” dedi.
Bunun üzerine Resülullah (asm) : “Eğer dediğin gibiyse, sanki onlara sıcak kül yedirmiş gibi oluyorsun. Böyle yaptığın sürece Allah’ın yardımı seninledir.” (Müslim)
“Faziletlerin en üstünü, seninle ilgisini kesene sıla-i rahim yapman, seni mahrum edene vermen ve sana zulmedeni affetmendir.” (Müslim)
“Sadakanın en değerlisi, içinden kin tutan yakınlara verilen sadakadır.” (Taberânî, Hâkim)
Hz. Peygamber (asm) şöyle buyurmuştur: “Sadakanın en faziletlisi, kişinin, kendisine buğz eden yakın akrabasına verdiği sadakadır.” (Ahmet, Taberânî)
“Dünyada ve ahirette geçerli olan huyların en güzelini haber vereyim mi? Seninle ilişkini kesenle ilişkini sürdürmen, senden yardımını esirgeyene yardım etmen ve sana zulmedeni bağışlamandır.” (Taberânî)
“Güzel huy ve davranışların en değerlisi, seninle ilişkisini koparanla ilişki kurman, senden yardımını esirgeyene yardım etmen ve sana kötülük edeni bağışlamandır.” (Taberani)
“Size Allah’ın kendisiyle üstünlük ve dereceyi arttırdığı şeyleri bildireyim mi?” Ashap:
“Evet, Ya Resulallah” dediler.
“Size cahilce davranana yumuşak davranır, kötülük edeni bağışlar, yardımını esirgeyene yardım eder ve sizinle ilişkisini koparan kimseyle ilişki kurarsınız.” (Bezzar, Tebarânî)
“Üç şey kimde bulunursa, Allah (ahiret gününde) onun hesabını kolaylaştırır ve rahmetiyle onu cennete koyar.” Bunu işitenler:
“Anamız babamız sana feda olsun, onlar nedir ya Resulallah? Diye sorunca Hz. Peygamber (asm):
“Size yardımını esirgeyene yardım etmeniz, sizinle ilişkisini kesen kimseyle ilişki kurmanız ve size zulmedeni bağışlamanızdır. İşte bunları yaparsanız Allah sizi cennete koyar” (Bezzar, Taberânî, Hâkim)
Sıla-i rahim; mükâfatı en hızlı verilen ameldir
"Mükâfatı en hızlı verilen hayır, iyilik ve sıla-i rahimdir. Cezası en hızlı verilen kötülük de zulüm ve sıla-i rahimi terk etmektir" (Ebû Dâvud, Edeb)
“Sevabını hemen vermesi için Allah’ın yapılmasını istediği iyilik ise yakınlarla olan ilişkiyi sürdürmektir. Yakınlarıyla ilişkiyi sürdürenler günahkârda olsalar, servetleri çoğalır ve nüfusları artar.” (İbn Mâce, Tirmizî, Hâkim)
Sıla-i rahim Allah (cc) katında en sevimli ameldir
“Bir kişi ashabıyla birlikte bulunan Resulullah’ın (asm) yanına gelerek:
“Allah’ın peygamberi olduğunu ileri sürüyorsun öyle değil mi?”
“Evet” dedi.
“Peki ya Resulullah! Hangi davranış ve hareket Allah’a daha sevimlidir?”
“Allah’a iman etmek.”
“Sonra?”
“Yakınlarla ilişkiyi sürdürmek”
“Daha sonra?”
“İyiliği söylemek, kötülükten uzaklaştırmak.” (Ebu Ya’la)
Sıla-i rahime riayet eden kişi insanların en faziletlisidir
Resulullah’a (asm) “İnsanların en faziletlisi kimdir?” diye soruluna şu cevabı vermiştir:
“Allah’tan en fazla korkan, sıla-i rahmi en güzel şekilde yapan, ma’rufu (iyiyi) emir ve münker (kötü) den nehyetme görevini en iyi şekilde yerine getiren kimsedir.” (Ahmed, Taberânî)
Sıla-i rahimi gözeteni Allah (cc) da gözetir
“Sıla-i rahim arşa asılmış ve şöyle demiştir:
“Beni gözeteni Allah da gözetsin, benimle münasebeti kesenden de Allah rahmetini kessin." (Buhari, Müslim)
Sıla-i rahim rızkın bollaşmasına ecelin gecikmesine sebeptir
"Her kim rızkının bol olmasını ve ecelinin gecikmesini istiyorsa akrabasını görüp gözetsin" (Buhari, Edeb)
“Rızkının bol ve ömrünün uzun olmasını isteyen kimse yakınlarıyla ilgilensin.” (Buhârî, Tirmizî)
“Ömrünün uzun, rızkının bol ve iyi bir şekilde ölmeyi arzulayan kimse Allah’tan korksun, haramlardan korunsun ve yakınlarıyla olan ilişkisini sürdürsün.” (Bezzar, Hakim)
“Tevrat’ta: “Ömrünün uzun, rızkının bol olmasını isteyen kimse, yakınlarıyla ilişkisini sürdürsün.” sözü yazılıdır.” (Bezzar, Hâkim)
“Şübhesiz gizli verilen sadaka Allah’ın gazabını dindirir. Akrabalarla iyi ilişkiler ömrü uzatır. İyiliklerin yapılması kötü ölümden korur. “La ilahe illallah” sözü kendisini söyleyen kimseden doksan dokuz bela çeşidini def eder. Ki, bunların en hafifi kaygı ve üzüntüdür.” (İbn-i Asakir)
“Kim ölümünden sonra eserinin devam etmesini ve rızkının geniş olmasını istiyorsa, sıla-i rahim yapsın.” (Müslim, Buhari)
“Sevabı (karşılığı) en çabuk verilen ibadet sıla-i rahimdir. Hatta aile efradı fasık ve facir olmasına rağmen bazı hanelerin malları artar ve adetleri çoğalır. Çünkü onlar sıla-i rahim yaparlar.” (Beyhâkî, Harâkî, İbn Hibban)
Sıla-i rahim malda zenginliği, ailede sevgiyi arttırır
“Yakınlara sıla malda zenginliği, ailede sevgiyi, ömürde uzamayı arttırır.” (Kimya-yı Saadet)
Resulullah (asm) buyurdu ki: “Allah (cc) halkının tutumu dolayısıyla nice memleketleri mamur eder mal ve servetlerini de bollaştırır. Onları yarattığından beri onlara asla gücenmez. Orada bulunanlar bunu duyunca:
“Bu nasıl oluyor ya Resulullah ?” diye sordular.
“Yakınlarıyla ilgili olan ilişkilerini sürdürmeleri, birbirini ziyaret etmeleri sebebiyledir.” buyurdu. (Taberânî, Hâkim)
"Büyüklerinizden akrabalarınızı ve akraba ziyaretim öğrenin! Çünkü akraba ziyareti, ailede muhabbeti artırır, malı çoğaltır ve ömrü uzatır." (Tirmizî)
Sıla-i rahim günahlara kefarettir
İbn-i Ömer (ra) şöyle rivayet etmişti: “Resulullah’a (asm) birisi gelerek:
“Büyük bir günah işledim, bundan dolayı tevbe etsem olur mu?” diye sordu. Resülullah (asm) da:
“Anan var mı?” dedi. Adam:
“Yok” diye cevap verdi. Hz. Peygamber (asm):
“Peki, teyzen var mı?” diye sorunca
“Var” dedi. Resulullah (asm);
“Öyleyse ona iyilik et, tevbe etmiş olursun. Günahların affolunur” buyurdu. (İbn-i Hıbban, Hâkim)
Sıla-i rahim kötü ölümü, tevbesiz ölmeyi, şerri ve zararı def eder
“Allah sadaka ve sıla-i rahim (yakınlarıyla ilişki sürdürmek) sebebiyle insanın ömrünü uzatır. Yine bunlar nedeniyle kötü ölümü, yani tevbesiz ölmeyi, şerri ve zararı (o insandan) defeder.” (Ebu Ya’la)
“Ömrünün uzun, rızkının bol ve iyi bir şekilde ölmeyi arzulayan kimse Allah’tan korksun haramlardan korunsun ve yakınlarıyla olan ilişkilerini sürdürsün.” (Tergib ve Terhib)
Sıla-i rahim kişiye şefaat eder
“Şefaatçiler beştir: Kur’an, akrabalarla iyi ilişkiler içinde bulunmak, güvenilir olmak, Peygamberiniz ve Ehl-i Beyt’i” (Deylemi)
Sıla-i rahim cennete yakınlaştırır, cehennemden uzaklaştırır
“Ebu Eyyub el-Ensarî’den (ra); Peygamber’in bir yolculuğunda, bir bedevî peygamber’e karşı çıkıp dedi ki: “Beni cennete yaklaştıracak ve cehennemden uzaklaştıracak şeyi, bana bildir.”
Peygamber (asm):
“Allah’a ibadet edersin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmazsın, namazı kılarsın, zekâtı verirsin, akrabaya iyilik edersin” buyurdu. (Buhârî, Müslim)
"Ey insanlar, birbirinize selâm verin, akrabanızı gözetin, yemeği yedirin! Geceleyin insanlar uyurken namaz kılın ki selâmetle cennete giresiniz" (Tirmizî)
“O kimseler (o fasıklardır ) ki, Allah’a verdikleri sözü katiyen kabul ettikten sonra bozarlar, Allah’ın birleştirilmesini emrettiği şeyi (akrabalar ve müminler arasındaki irtibatı) keserler ve yeryüzünde fesat çıkarırlar. İşte onlar, gerçekten zarara uğrayanlardır.” (Bakara, 27)
"Rahim, Arş-ı âlâ’ya asılı olarak şöyle der:
"Kim bana sıla yaparsa Allah ona vâsıl olsun, kim de beni koparırsa Allah da ondan kopsun."
Yani:
"Sıla-i rahmi yerine getirerek insanlara karşı olan vazifelerini yapan kimseye Allah rahmetiyle muamele etsin, bu vazifeyi yapmayanlar da Allah'ın rahmetinden mahrum kalsın." (Kimya-yı Saadet)
"Âdemoğullarının amelleri her cuma gecesi olan perşembe günü akşamı sunulur. Akrabadan ilgisini kesenin ameli ise kabul olunmaz." (Ahmed)
“Her Cuma gecesi insanoğlunun amelleri Allah'a arz olunur: Yalnız sıla-i rahimde bulunmayanların amelleri kabul olunmaz.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned)
“Allah’a yemin ederim, yakınlarıyla ilişkisini kesen aramızda barınamaz. Çünkü biz Rabbimize dua ederiz. Gökyüzünün kapıları (rahmet kapıları) ise yakınlarıyla ilişkisini kesene kapalıdır.” (Taberânî)
“Cebrail (as) bana gelerek: “Bu gece Şaban ayının yarı gecesidir. Vallahi bu gece içinde Kelp kabilesi koyunlarının tüyleri sayısınca insan, cehennemden kurtulur. Fakat Allah, bu gece kendisine şirk koşanın, bozuşarak birbirine düşman olanların, akrabalarla ilişkisini kesenin, eteklerini, elbisesini kibirlenerek sürüyenin, ana babasına asi olanın ve içki tiryakisinin yüzüne asla bakmaz. Onu terk eder.” (Beyhâkî)
“Ey Müslümanlar! Allah’tan korkun, yakınlarınızla ilgilenin, en çok sevap yakınlarla ilişkiyi sürdürmekle kazanılır. Zulüm ve taşkınlıktan da sakının. Çünkü zulüm taşkınlıktan da sakının. Çünkü zulüm ve taşkınlıktan kazanılan günah ve suç, günahların en ağırıdır. Anaya babaya asi olmaktan da sakının. Zira cennetin kokusu bin senelik mesafeden alınır. Vallahi anaya babaya asi olan, akrabalarla ilişkisini kesen ve eteklerini (elbisesini) kibirlenerek yerde sürüyen kimse bu kokuyu alamaz (cennetten bu kadar uzak kalır). Büyüklenmek ise ancak âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.” (Buhari, Müslim, Tirmizî)
"Akrabalık bağlarını kesip koparan kimse cennete giremez" (Buhari, Edeb)
“Üç kişi cennete giremez: İçki tiryakisi, yakınlarla ilişkisi kesen ve sihire inanan onu yapan.” (Ebu Musa)
Has’am kabilesinden bir adam anlatır: “Ashabıyla birlikte bulunan Rasulullah’ın (asm) yanına gelerek:
“Ya Resulullah! Hangi iş ve davranış Allah’ı daha çok gazaplandırır”
“Allah’a şirk koşmak”
“Sonra hangisi?”
“Yakınlarla olan ilişkiyi kesmek”
“Daha sonra hangisi ey Allah’ın Rasulü!”
“Kötülüğü söylemek, yaymak ve iyiliğe engel olmak, iyilikten uzaklaştırmak” buyurdu. (Ebu Ya’la)
“İyi bilin ki, toplum içinde yakınlarıyla ilişkisini kesen kimseler bulundukça o topluma rahmet inmez.” (Esbehânî)
“Toplum içinde yakınlarıyla ilişkisini koparanlar bulundukça o topluma melekler inmez.” (Taberani)
Abdullah İbn-i Ebi Evfâ (ra) der ki:
“Birlikte otururken Resulullah (asm):
“Bugün yakınlarıyla ilişkisini kesen bizimle oturmasın” dedi.
“Bunun üzerine bir delikanlı kalkarak, aralarında meydana gelen bir meseleden dolayı teyzesine gitti ve ondan kendisini bağışlamasını istedi. Teyzesi de aynı şeyi ondan istedi. Daha sonra aramıza dönünce Nebi (asm):
“İyi bilin ki, toplum içinde yakınlarıyla ilişkisini kesen kimseler bulundukça o topluma rahmet inmez” buyurdu.” (Esbahânî)
"Ahiretteki cezası baki kalmak üzere kişiye hemen ceza verdiren şey; dille tecavüz ve akrabadan alakayı kesmektir." (Tirmizî ve Davud)
“Zulüm yapmak ve yakınlarla ilişkiyi kesmenin dışında, Allah’ın dünyada ve ahirette bunları yapanı cezalandırmak için acele ettiği başka bir günah yoktur.” (İbn-i Mace, Tirmizi, Hakim)
“İşleyene daha dünyada cezası çarçabuk gelmeye en layık günah zulüm ve sıla-ı rahim’in koparılmasıdır, bu cezanın gelmesi, Ahiretteki cezaya kefaret değildir.” (Ebu Davud, Tirmizi)
“Yakınlarıyla ilişkisini kesenler (başkalarına) muhtaç olurlar.” (İbn-i Hibban)