Hz Üstad'ın bu konuda 32. sözün 3. mevkıfındaki beyanının izahı şöyledir:
Allah’ın bizlere sunduğu nimetleri, O’nun bir ihsanı ve ikramı olarak görüp faydalanmak; Allah’ın Rahmân (Çok merhamet eden) ve Mün’im (nimet veren) isimlerini sevmek anlamına gelir. Bu aynı zamanda manevî bir şükürdür.
Bir nimeti sevmenin, nefis için değil Allah adına olduğunu gösteren bazı ölçüler vardır:
1. Nimeti helal yoldan kazanmak, haram yollara yönelmemek.
2. Hırsa kapılmadan, kanaatle yetinerek kazanmak.
3. O nimetin, Allah’ın bir hediyesi ve kudretinin bir mucizesi olduğunu düşünmek.
4. Nimetten faydalandıktan sonra, dille “Elhamdülillah” diyerek ve namaz gibi fiilî ibadetlerle Allah’a teşekkür etmek.
Bu dört şartı yerine getiriyorsak, o nimete olan sevgimiz Allah namınadır. Eğer bu şartlara riayet etmiyorsak, o sevgi nefsimiz adına demektir.